Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 20572 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 39265 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 3 - 2013/186494MAHKEMESİ : Özalp 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/01/2013NUMARASI : 2011/137 (E) ve 2013/38 (K) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Sanıklar Ç.. Ö.., M.. Ö.., L.. Ö.., F.. Ö.. ve Y.. K.. hakkında mağdur Y.. Ö..' e yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan düşme kararına yönelen o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde;Mağdur Yılmaz' ın Ö.. Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan 06.03.2009 tarihli beyanında olay günü Çerhe ile kavga etmeye başladığını, akabinde babası olan Zeki' nin gelip kendilerini ayırdığını, bir süre sonra sanıklar Çerhe, M.. Ö.., Ferdi, Lokman ve Yusuf' un ellerinde sopa ve şiş olduğu halde dükkana geldiklerini ve ellerindeki cisimlerle dükkana zarar vermeye başladıklarını beyan etmesi, mağdurun beyanında sanıkların kendisine yönelik sopa veya iş ile vurduklarına dair herhangi bir iddiasının bulunmaması ve mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanıkların üzerlerine atılı suçları silahla işlediklerine dair somut ve maddi delinin bulunmadığının kabulü karşısında tebliğnamenin bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı ONANMASINA, 2- Sanıklar Y.. Ö.., Z.. Ö.. ve M.. Ö.. hakkında mağdur M.. Ö..'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan beraat kararına yönelen o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde;Mağdur M.. Ö..'ın Özalp Cumhuriyet başsavcılığınca alınan 01.04.2009 tarihli beyanında sanıklar Zeki, Mehmet ve Yılmaz'ın kendisine yönelik eylemlerinin olmadığını, kendisine demir ile vuranın sanık Çetin olduğunu yine kendisini bıçaklayanın da sanık Şerafettin olduğunu açıkça beyan etmesi karşısında tebliğnamedeki sanıklar Zeki, Mehmet ve Yılmaz'a yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme aykırı ONANMASINA,3- Sanık Çetin hakkında mağdur M.. Ö..'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan beraat kararına yönelen o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde;O yer Cumhuriyet savcısının diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Mağdurun aşamalarda değişmeyen beyanında sanık Çetin tarafından demir ile vurulmak suretiyle darp edildiğini beyan etmesi ve mağdurun beyanı ile uyumlu doktor raporunun mevcudiyeti karşısında üzerine atılı kasten yaralama suçunu işlediği sabit olan sanık Çetin'in cezalandırılması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 4- Sanıklar Y.. Ö.., M.. Ö.., Ç.. Ö.. ve Ş.. Ö.. hakkında mağdur Çerhe'ye yönelik kasten yaralama suçundan kurulan beraat kararına yönelen o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde;O yer Cumhuriyet savcısının diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Mağdurun aşamalarda değişmeyen beyanında sanıklar tarafından darp edildiğini beyan etmesi ve mağdurun beyanı ile uyumlu doktor raporunun mevcudiyeti karşısında üzerlerine atılı kasten yaralama suçlarını işledikleri sabit olan sanıkların cezalandırılması gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.