MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiHÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dair. Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık hakkında, müşteki ...'ı yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanık hakkında müşteki ...'ı yaralama suçundan hüküm kurulurken, 5237 sayılı TCK'nin 86/2. maddesindeki seçenekli cezalardan hapis cezası tercih edildikten sonra, bu cezanın 5237 sayılı TCK'nin 50/2. maddesi uyarınca yeniden adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2) Sanık hakkında, müşteki ...'yı yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Müşteki ...'nın kolluk aşamasındaki "...bana da burnuma kafa attı, burnum kanadı..." şeklindeki anlatımına, olay tanığı diğer müşteki ...'ın kovuşturma aşamasındaki ".........annemin de burnuna tekme atıp kırdı..." şeklindeki beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre, müşteki ...'nın burnunda kemik kırığına neden olan yaralanmasının silahtan sayılan sopa ile vurmak suretiyle gerçekleştirilmediğinin anlaşılması karşısında, sanığın en ağır cezayı gerektiren müştekiyi vücudunda kemik kırığına neden olacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek nitelikte yaralaması eyleminden dolayı 5237 sayılı TCK’nin 86/1 ve 87/3. maddeleri gereğince cezalandırılması gerekirken, yaralanmanın silahtan sayılan sopa ile gerçekleştirildiğinden bahisle ayrıca 5237 sayılı TCK'nin 86/3-e maddesi uyarınca artırım yapılmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının 5237 sayılı TCK'nin 86/3-e maddesinin tatbikine ilişkin bendinin karar metninden çıkarılması, hüküm fıkrasının kırık nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 87/3. maddesinin uygulandığı kısımdaki "...1 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin karar metninden çıkarılarak yerine "1 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin eklenmesi, hüküm fıkrasının 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesinin tatbikine ilişkin kısmındaki "...10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin karar metninden çıkarılarak yerine "7 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin eklenmesi, hüküm fıkrasının 5237 sayılı TCK'nin 62. maddesinin tatbikine ilişkin kısmındaki "...8 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin karar metninden çıkarılarak yerine "...5 ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin eklenmesi, yine hüküm fıkrasında sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrildiği kısımdaki "...5.240 TL. adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin karar metninden çıkarılarak yerine "3.500 TL. adli para cezası ile cezalandırılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.