MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiMahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;1) Sanık .... hakkında ....ve ....'ı yaralamadan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,5237 sayılı Yasanın 53/1-c maddesinde yazılı velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yasaklamanın aynı yasanın 53/3. maddesine göre kendi alt soyu dışındakileri bakımından infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının TCK'nin 53. maddesi ile ilgili paragrafının “5237 sayılı Yasanın 53/1-a, b, c, d, e bentlerinde yazılı hakları kullanmaktan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, 53/1-c maddesinde yazılı velayet, vesayet ve kayyımlığa ait yetkileri kendi alt soyu üzerinde kullanmaktan 53/3. maddesi hükmü gereğince şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına” şeklinde değiştirilmesi ve diğer kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,2) Sanıklar...ve ... hakkında ....'ı yaralamadan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;a) Ayrıntıları CGK'nin 04.06.2013 tarih, 2012/12-1526 Esas ve 2013/286 Karar sayılı kararında açıklandığı gibi; erteleme ve hapis cezasının seçenek yaptırım olarak adli para cezasına çevirilmesi kurumlarının cezanınbireyselleştirilmesinin yollarından biri olmaları dolayısıyla mutlak olarak birinin diğerinden daha lehe olduğundan söz edilemeyeceği, ödeme gücü bulunmayan bir sanık için ertelemenin, ödeme gücü yerinde olan ve bu yönde talepte bulunan bir sanık için ise adli para cezasına çevirmenin daha lehe olduğunun kabul edilebileceği, her somut olayda sanığın sosyal ve ekonomik durumu ile kişiliğine göre bir belirleme yapmak gerektiği gözetilmeden; bozma öncesi sanıklar hakkında hükmedilen hapis cezaları ertelendiği halde bu yönde talepleri alınmadan bozmadan sonra kurulan hükümde sanıklar hakkında hükmedilen hapis cezalarının adli para cezasına çevrilmesi,b) Kabule göre de;Sanıklar hakkında TCK'nin 86/1, 86/3-e, 29. maddelerine göre belirlenen 1 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasından TCK'nin 62. maddesine göre 1/6 oranında indirim yapıldığı sırada hesaplama hatası yapılarak 11 ay 7 gün yerine 11 ay 11 gün hapis cezasına ve sonuç adli para cezasının 6740 TL yerine 6820 TL adli para cezasına hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 15.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.