Tebliğname No : 2013/367221 Kanun Yararına BozmaMAHKEMESİ : Sakarya 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ VE NO : 26.03.2013 - 2012/865 Esas, 2013/373 kararSUÇ : Kasten yaralama suçuKasten yaralama suçundan sanık G.. D..'in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-e-son ve 52/2. maddeleri uyarınca 3600 Türk Lirası Adli Para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231.maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair Sakarya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 08.07.2008 tarihli ve 2007/1152 esas, 2008/760 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde suç işlediğinden bahisle 5237 sayılı kanunun 86/2, 86/3-e-son ve 52/2. maddeleri uyarınca 3600 Türk Lirası Adli Para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin, aynı mahkemenin 26.03.2013 tarihli 2012/865 esas, 2013/373 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı'nın 18.11.2013 tarih ve 2013/17058-69873 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 28.11.2013 tarih ve 2013/367221 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede;Dosya kapsamına göre, Sakarya 1. Sulh Ceza Mahkemesince duruşma açılarak sanık hakkında hüküm kurulmuş ise de 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/11. fıkrasında yer alan "Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece sanığın kollukça tespit edilen adresinin bulunduğu yere talimat yazılarak varsa diyecekleri sorulup, anılan fıkra uyarınca değerlendirme yapıldıktan sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, savunma hakkını kısıtlayacak biçimde yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.Gereği görüşülüp düşünüldü:Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Sakarya 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 26.03.2013 tarihli 2012/865 Esas, 2013/373 sayılı kararının 5271 sayılı 309/4. maddesinin ( b ) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.