MAHKEMESİ : Asliye Ceza MahkemesiMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;1) Sanığın tüm aşamalarda önce katılanın kendisinin başına vurması üzerine katılana vurduğunu belirtmesi ve savunmasının doktor raporu ile desteklenmesi karşısında, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,Kabule göre de;2) 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun TCK'nin 53/3. maddesi uyarınca sanığın kendi alt soyu dışındaki kişiler bakımından infaz tarihine kadar geçerli olacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,3) Sanığın 5237 sayılı TCK'nin 6. maddesi kapsamında silahtan sayılan taş ile mağduru yüzde sabit iz bırakacak şekilde yaraladığının kabulü karşısında, Adli Tıp Kurumu ve Dairemiz uygulamalarına göre yüzde sabit ize neden olan yaralanmanın basit bir tıbbi müdahale ile iyileşemeyeceği gözetilmeksizin, temel cezanın 5237 sayılı TCK'nin 86/2. maddesine göre belirlenmiş olması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.