Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1966 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 5364 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiHÜKÜM : Düşme, mahkumiyetMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;1) Sanık ... hakkında açılan kamu davalarının düşürülmesine dair hüküm ile sanık ... hakkında katılan ...'yi, sanık ... hakkında katılan ...'i, sanık ... hakkında katılanlar....ve....'i kasten yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin yapılan temyiz incelemesinde:Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 2) Sanık ... hakkında katılan ...'i kasten yaralama suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmü ile hükümde yer alan hatalı vekalet ücreti takdirine ilişkin kısma yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde:a) 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 81. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde; “Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olarak, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde verilen adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapse çevrileceğine karar verilmesi,b) Mahkum olan sanıklar aleyhine, duruşmada kendilerini bir vekil aracılığıyla temsil ettiren ve katılan sıfatını alan....ve.... lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken hazine lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının (3-a) bendinde yer alan 5237 sayılı TCK'nin 52/4. maddesinin uygulandığı paragrafında bulunan "...ve ödenmeyen adli para cezasının hapis cezasına çevrilmesine..." ibaresi çıkartılarak yine hükmün vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmında yer alan ''hazineye irat kaydına'' ibaresi çıkarılarak yerine ''katılanlara verilmesine'' ibaresi eklenerek hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 3) Sanık ... ve .... hakkında katılan ...'yi kasten yaralama suçu ile sanık ... hakkında katılanlar....ve....'i kasten yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerinin yapılan temyiz incelemesinde:a) Sanık ... hakkında katılan ...'yi kasten yaralama suçu nedeniyle hüküm kurulurken 5237 sayılı TCK'nin 86/3-a maddesinin ek savunma hakkı verilmeden uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK'nin 226. maddesine aykırı davranılması, b) Tekerrüre esas sabıka kaydı bulunan sanık ... hakkında basit kasten yaralama suçu nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 86/2. maddesinde belirlenen seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edildikten sonra tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkındaki hapis cezasının 5237 sayılı TCK'nin 50/2. maddesine aykırı şekilde adli para cezasına çevrilmesi,c) UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kayıt örneğine göre, sanık ...'in 30.03.2015 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında açılan kamu davalarının 5237 sayılı TCK’nin 64/1. maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.