MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin suç vasfına yönelik olduğundan hükmün kesinlik sınırı içinde olmadığının kabulü ile yapılan incelemede: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) ....Hastanesince mağdur hakkında düzenlenen 25/10/2012 tarihli geçici adli muayene raporunda nazal kemikte fraktür yaralanması bulunduğunun belirtildiği, .... Hastanesince düzenlenen 22/03/2013 tarihli kesin raporda ise mağdurun yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebileceğinin açıklandığı fakat kemik kırığından bahsedilmediğinin anlaşılması karşısında; mağdurun söz konusu yaralanmasına ilişkin grafi, epikriz ve tüm hastane evrakının adli tıp kurumuna gönderilerek mağdurun yaralanması nedeniyle kemik kırığı oluşup oluşmadığı, basit tıbbi müdahale ile yaralanmanın giderilip giderilemeyeceği yönünde kati rapor aldırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken eksik kovuşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, 2) Kabule göre de, 5237 sayılı TCK'nin 86/2. maddesinde düzenlenen soruşturulması ve takibi şikayete bağlı kasten basit yaralama suçu ile ilgili olarak mağdurun 28.05.2013 tarihli celsede şikayetten vazgeçtiği anlaşılmakla, sanıktan vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak sonuca göre sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülüp düşürülmeyeceğine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme kısmen uygun BOZULMASINA, 09/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.