Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1951 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 1468 - Esas Yıl 2016





HÜKÜM : ..... ve .....'ın beraatine, diğerlerinin mahkumiyetine Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; O yer Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinin içeriğine göre; haklarında beraat kararı verilen sanıklar .....ve .... hakkındaki beraat hükümleri ile .... ve....hakkındaki tutuklu veya hükümlünün ayaklanması suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminde bulunduğu, ... ve ... hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara yönelik sanıklar müdafiileri tarafından yapılan itirazların itiraz merciince incelendiği, ancak ... tarafından yapılan itirazın ise incelenmediği, Hakkında beraat kararı verilen ... müdafiinin temyiz dilekçesinin içeriğine göre temyiz isteminin hükmün gerekçesine yönelik olmadığı belirlenerek yapılan incelemede; 1) ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; CMK'nun 231/12. maddesi gereğince “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir” hükmü gereğince kararın temyiz kabiliyeti olmadığından ve ancak itiraz yolu açık bulunduğundan itiraz merciince karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 2) ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan temyiz dilekçesine göre, temyiz isteminin beraat hükmünün gerekçesine yönelik bulunmadığı anlaşılmakla; sanığın beraat kararını temyizde hukuki yararı olmadığından; beraat kararına yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 3) Sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki beraat hükümleri ile ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; a) Sanıklar....'a yüklenen TCK'nin 265/1, 297/1 suçların gerektirdiği cezanın yasada belirtilen türü ve üst sınırına göre; TCK'nin 66/1-e maddesindeki 8 yıllık asli zamanaşımı süresine tabi olduğu, TCK'nin 67/2-d maddesinde yer alan ve en son zamanaşımı kesen işlem olan sanıkların savunmalarının alındığı 05/06/2007 tarihinde itibaren temyiz inceleme tarihi arasında 5237 sayılı TCK'nin 66. ve 67. maddelerinde öngörülen 8 yıllık asli zamanaşımı süresinin gerçekleşmesi, b) Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk ...'un eylemine uyan TCK'nin 265/1, 297/1. maddeleri dikkate alınarak hapis cezalarının miktarına göre suç tarihi olan 01.11.2006 ile inceleme tarihi arasında 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e, 2. maddesi ve 67/3, 4 maddesinde öngörülen 8 yıllık kesintili zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş bulunduğunun anlaşılması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle suça sürüklenen çocuk ve sanıklar ....hakkında açılan kamu davalarının 5271 sayılı CMK'nin 223/8 maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 4) Sanık ... hakkında .... ve ....'yı basit yaralama, sanık ... hakkında ...'ı nitelikli yaralama, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında ceza infaz kurumunda yasak eşya bulundurma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Anayasa Mahkemesi'nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanıklar müdafiilerinin ve sanıklar ... ile ...'un temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin isteme uygun olarak ONANMASINA, 5) ... hakkındaki hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 08.02.2017 günü UYAP'tan alınan güncellenmiş nüfus kayıt örneğinden, sanığın hükümden sonra 07.03.2016 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından, bu durumun mahkemesince araştırılarak TCK'nin 64/1. maddesi gereğince, kamu davasının düşürülüp düşürülmeyeceğinin karar yerinde değerlendirilmesi lüzumu, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 6) Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında hükümlü veya tutukluların ayaklanması suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak, a) Olayın meydana geldiği ceza infaz kurumunda tutuklu/hükümlü olarak bulunan sanıkların kaldığı B-12 koğuşu ile mağdurların kaldığı B-8 koğuşu arasındaki daha önce B-8 koğuşunda iken B-12'ye geçen ...'un kendisinin aldığını iddia ettiği televizyonun B-8 koğuşundan alınmasını talep etmesi ile başlayan ve olayın olduğu günün gecesinden sabah saatlerine kadar koğuşlar arasında küfürleşmelerle devam eden anlaşmazlık bulunduğu, infaz koruma memurlarının kahvaltı dağıtım saatinde koğuşların kapılarının açılacağını bilerek ellerinde cezaevinde silah haline getirilen demir, tığ, kırık cam parçası gibi aletlerle hazırlık yapan B-12 koğuşunda kalan sanık ...'in ... ile birlikte görevli infaz koruma memuru....'ı kapı açıldığında yere yatırdıkları, diğer sanıkların kapıya dayandıkları, yere düşen kapı kolu ve bütün koğuşları açan anahtarı alıp bir kısım sanıkların B-8 koğuşuna girdikleri, bir kısmının kapıda bekledikleri, B-8 koğuşu içerisindeki mahkumlar .... ve ....'i yaraladıkları, takviye görevliler ve jandarma personelinin gelmesi ile sanıkların koğuşlarına alındıkları olayda; cezaevi yönetiminin kurumu idare etme imkanının kısmen veya tamamen ortadan kalkmadığı, olayın gecesinde yaşanan küfürleşmelerin de etkisi ile ani gelişen olay nedeniyle hükümlü veya tutukluların ayaklanması suçunun yasal unsurlarının oluşmadığı, sanıkların eylemlerinin TCK'nin 265. maddesi kapsamında görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi, b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde belirtilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiileri, sanıklar... ve .... ile o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.