Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18838 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14355 - Esas Yıl 2015





Kasten yaralama suçundan sanık......’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-e, 29/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1.800,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ...... Asliye Ceza Mahkemesinin 11/07/2012 tarihli ve 2011/414 esas, 2012/706 sayılı kararını müteakip, sanığın deneme süresi içerisinde yeni bir suç işlemesi nedeniyle yapılan ihbar üzerine dosyanın yeniden ele alınarak yapılan yargılama sonucunda, 11/07/2012 tarihli ve 2011/414 esas, 2012/706 sayılı kararın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına ilişkin aynı Mahkemenin 25/12/2014 tarihli ve 2014/554-676 sayılı kararına karşı..... Bakanlığı'nın 09.04.2015 tarih ve 2015/7961 – 25392 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 21.04.2015 tarih ve 2015/134466 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesinde yer alan, “Sanığa yüklenen suçtan dolayı yapılan yargılama sonunda hükmolunan ceza, iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezası ise; mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.” şeklindeki düzenleme ile aynı maddenin II. fıkrasındaki “Denetim süresi İçinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” biçimindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece anılan Kanun’un 232/6. maddesi uyarınca denetime imkan verecek biçimde bir hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.Gereği görüşülüp düşünüldü:....ı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden;.......Asliye Ceza Mahkemesinin 25/12/2014 tarihli ve 2014/554-676 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 03.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.