MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiHÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık Hakkında ..., ... ve ...'e karşı eylemleri nedeniyle kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın yaralama eylemlerini olası kastla işlediğinin kabulü karşısında sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun ONANMASINA, 2) Sanık hakkında ... ve ...'e karşı eylemleri nedeniyle kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın yaralama eylemlerini olası kastla işlediğinin kabulü karşısında sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; Sanığın, mağdurları, tüfek ile yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde kasten yaralama eylemlerinden dolayı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca temel ceza belirlenip 86/3-e, 87/1-d maddelerine göre yapılacak artırımlardan sonra bulunacak cezanının 5 yılın altında kalması halinde 87/1-son maddesi uyarınca 5 yıla çıkartılması gerektiği gözetilmeden takdiren ve teşdiden denilerek 6 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi gereğince, hükmün 2-a ve 2-b numaralı fıkralarından 5237 sayılı TCK'nin 87/1-son maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkralardaki “6 yıl” ifadesinin çıkarılarak yerine “5 yıl” ifadesinin eklenmesi, yine TCK'nin 21/2 maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkralardan “3 yıl” ifadesinin çıkarılarak yerine “2 yıl 6 ay” ifadesinin eklenmesi, yine TCK'nin 29. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkralardan “1 yıl 6 ay” ifadesinin çıkarılarak yerine “1 yıl 3 ay” ifadesinin eklenmesi ve diğer kısımların aynen bırakılması suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 3) Sanık hakkında ...'e karşı eylemleri nedeniyle kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanığın yaralama eylemini olası kastla işlediğinin kabulü karşısında sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılarak eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; Sanığın, katılanı, tüfek ile organlarından birinin işlevini yitirmesine neden olacak şekilde kasten yaralama eylemlerinden dolayı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca temel ceza belirlenip 86/3-e, 87/2-b maddelerine göre yapılacak artırımlardan sonra bulunacak cezanının 8 yılın altında kalması halinde 87/1-son maddesi uyarınca 8 yıla çıkartılması gerektiği gözetilmeden takdiren ve teşdiden denilerek 9 yıl hapis cezası olarak belirlenmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayin edilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi gereğince, hükmün 2-d numaralı fıkrasından 5237 sayılı TCK'nin 87/2-son maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkralardaki “9 yıl” ifadesinin çıkarılarak yerine “8 yıl” ifadesinin eklenmesi, yine TCK'nin 21/2. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkralardan “4 yıl 6 ay” ifadesinin çıkarılarak yerine “4 yıl” ifadesinin eklenmesi, yine TCK'nin 29. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkralardan “2 yıl 3 ay” ifadesinin çıkarılarak yerine “2 yıl” ifadesinin eklenmesi ve diğer kısımların aynen bırakılması suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 4) Sanık hakkında ...'e karşı eylemleri nedeniyle kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; a) Katılan ...'in yaralanmasına ilişkin olay sonrası Manavgat Devlet Hastanesi'nce düzenlenen 27/07/2010 tarih, 148/1215522 sıra numaralı raporda katılanın hayati tehlikesinin bulunduğu belirtildiği halde yine aynı hastane tarafından düzenlenen ve hükme esas alınan 01/02/2011 tarih, 180 numaralı raporda katılanın hayati tehlikesinin bulunmadığının belirtilmesi karşısında raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi amacı ile Adli Tıp Kurumu'ndan rapor aldırılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, b) Sanığın, yaralama eylemini olası kastla işlediğinin kabulü karşısında sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakları saklı kalmak kaydı ile isteme aykırı BOZULMASINA, 5) Sanık hakkında katılanlar ... ve ...'e karşı eylemleri nedeniyle kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; Sanığın yaralama eylemini olası kastla işlediğinin kabulü karşısında sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 06/05/2014 günü oybirliğiyle karar verildi.