Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17542 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25452 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 3 - 2013/56628MAHKEMESİ : Hınıs Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/09/2012NUMARASI : 2009/612 (E) ve 2012/284 (K)Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;1)Katılanlar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:Suç tarihinde 16 yaşında olan mağdurun ve yasal temsilcisi olan Kibar 18/06/2010 tarihli dilekçe ile sanıklar hakkında şikayetlerinden vazgeçtikleri, böylece 03/11/2009 tarihli katılma kararının hükümsüz kaldığı anlaşıldığından, yaşı küçük mağdura bu nedenle atanan mağdur vekilinin mağdurun annesi olan Kibar'ın vekili olmadığı gibi şikayetten vazgeçme nedeni ile temyize yetkisi bulunmamakla, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ve CMUK'un 317. maddesi uyarınca, mağdur vekilinin temyiz talebinin isteme aykırı olarak REDDİNE, 2)Sanıkların temyiz itirazlarının incelenmesinde:Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;a)Mağdur Gükhan'ın gerek soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısına verdiği ifadesinde, gerekse kovuşturma aşamasında mahkemeye verdiği ifadelerinde, sanıklar S.. Y.., F.. Y.. ve H.. Y..'ün kendisini yaraladıklarından bahsetmediği gibi kendisine sanıklar E.. Ö.., C.. Ö.., M.. Y.. ile E. Ö. 'ın vurduğunu beyan etmesi birlikte değerlendirildiğinde, tarafların beyanlarında adı geçen E. Ö., A. G. , Fermali ve yanında çobanlık yapan A. E. B. ile Mehmet isimli şahıslar dinlenmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde sanıklar S.. Y.., F.. Y.. ve H.. Y..'ün mahkumiyetlerine karar verilmesi,b)Sanıklar kolluktaki ifadelerinde ellerinde sopa olduğunu ve kavgada kullandıklarını belirtmelerine rağmen hüküm kurulurken TCK'nİn 86/3-e maddesinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilerek eksik ceza tayin edilmesi, Kabule göre de;c)Sanıkların olay sırasında tartışma sırasında Hakan'ın kendilerine küfretmesi ve sopayla vurması sonucu kavganın çıktığını belirtmeleri, sanık Celalettin'in beyanını doğrular şekilde basit tıbbi müdahale gerektirir şekilde yaralandığını gösterir adli raporu ile mahkemece "kavgayı ilk başlatan belli değildir, yapılan eylemlerin hepsi de aynı anda haksızlık teşkil etmektedir" şeklinde kabulüne rağmen sanıklar lehine 5237 sayılı TCK’nin 29. maddesindeki haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,d)5237 sayılı TCK'nin 53/1-c maddesinde yazılı velayet, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılmanın aynı kanunun 53/3 maddesine göre sadece kendi alt soyu bakımından koşullu salıverme tarihine kadar, kendi alt soyu haricindekiler yönünden ise infaz tamamlanıncaya kadar uygulanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan CMUK’un 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkı saklı tutulmak kaydıyla hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 26.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.