Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17479 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 39825 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 3 - 2013/184130MAHKEMESİ : Suruç Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/02/2013NUMARASI : 2011/18 (E) ve 2013/231 (K)Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;1) Hakkında kurulan hükme yönelen sanık A.. K..'ın temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde;Sanığın diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;UYAP sisteminden alınan güncel nüfus kayıt örneğine göre, sanık ... oğlu, 17.03.1938 doğumlu, Şanlıurfa ili ... ilçesi .... köy/mahallesi, cilt no: ..., hane No: ..., BSN no: ...'de kayıtlı olan .... TC kimlik numaralı A.. K..'ın mahkemenin hüküm tarihinden sonra, temyiz inceleme tarihinden önce 18.08.2014 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nin 64/1. maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA,2) Mağdura yönelik yaralama eylemleri nedeni ile haklarında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelen sanıklar Hasan, Hayati, Halil ve Mustafa'nın temyiz itirazlarının yapılan incelemesinde;Sanıkların diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;Aralarında arazi anlaşmazlığı bulunan tarafların olay günü tartışmaları üzerine olay yerine Jandarma ekibinin gelmesi, sanıkların savunmalarında olay günü mağdur ve mağdurun yakınları tarafından taş atılmak suretiyle saldırıyauğradıklarını beyan etmeleri ve kollukça tanzim edilen 18.03.2010 tarihli olay yeri tespit tutanağında belirtildiği üzere Karatay soyisimli aileye mensup kişilerce sanıkların araçlarına taş atıldığının ve akabinde taş atılan araçta bulunan sanıkların da araçtan inerek karşı tarafa taş atmaya başladığının belirtilmesi karşısında CGK'nin 22.10.2002 tarih, 2002/4-238 E., ve 2002/367 sayılı Kararı gereğince ilk haksız hareketin kimden kaynaklanığının tespit edilip edilemeyeceği araştırılarak sonucuna göre sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesince haksız tahrikin uygulanıp uygulanamayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı BOZULMASINA, 25.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.