MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiHÜKÜM : Suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Dairemizin 26.02.2013 tarih ve 2011/360460 Esas, 2013/7759 Karar sayılı onama kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 03.04.2013 tarih 2009/208148 sayılı itiraznamesi ile suça sürüklenen çocuk ...'in müşteki ...'i yaralama suçundan tayin olunana "2 ay 6 gün" kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK'nin 50. maddesi gereğince seçenek yaptırıma çevrilmesi üzerine TCK'nin 50/1-d fıkrasına aykırı olarak seçenek yaptırım için tayin olunan sürenin kısa süreli hapis cezasından fazla olamayacağı gözetilmeden 4 ay olarak belirlenmesi üzerine Dairemiz onama ilamının suça sürüklenen çocuk ... yönünden kaldırılması talebiyle 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete yayınlanarak yürülüğe giren 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle ile 5271 sayılı CMK'nin 308. maddesine eklenen 2 ve 3. bentler hükmü uyarınca dosyanın itirazen incelenmek üzere Dairemize gönderilmesi üzerine yapılan incelemede; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Yerinde görülen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne, 2) Dairemizin 26.02.2013 tarih ve 2011/360460 Esas, 2013/7759 Karar sayılı onama kararının, suça sürüklenen çocuk ...'in, ...'i yaralama suçu yön??nden kaldırılmasına, Dosyanın yeniden yapılan temyiz incelemesinde; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 5237 sayılı TCK'nin “kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımlar” başlıklı 50/1-d maddesinde “mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmasına karar verilebilir.” hükmünün yer aldığı, sanığa tayin edilen kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezanın seçenek yaptırıma çevrilirken, cezanın bir katından anlaşılması gerekenin cezanın kendisi olduğu gözetilmeden, seçenek yaptırımın süresinin "2 ay 6 gün" yerine yazılı şekilde fazla belirlenmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan adı geçen suça sürüklenen çocuk hakkındaki hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının (4) numaralı bendindeki "4 ay süreyle" ibaresinin karar metninden çıkarılarak yerine "2 ay 6 gün süre ile" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 30.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.