MAHKEMESİ : ... Asliye Ceza MahkemesiMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;1) Suça sürüklenen çocuk hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,2) Sanıklar ...,..., ..., ..., ... ve ... hakkında kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanık ...'un adresine yapılan tebligat belgesinde tesellüm edenin adresini gösterir ihbarnamenin gösterilen adresin kapısına yapıştırıldığına dair açıklama bulunmaması karşısında, 7201 sayılı Yasanın 21. maddesine aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğu, sanığa mahkeme kaleminde 25/03/2013 tarihinde yapılan tebliğ üzerine sanığın aynı tarihli temyiz isteminde bulunduğu görülmekle tebliğnamenin süreden redde dair görüşüne iştirak edilmemiştir. Sanık ...'nin adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunduğu halde hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;a) Sanık ... yönünden;5275 sayılı Ceza ve Güvenlik ve Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108. maddesinin 4, 5 ve 6. fıkralarına göre, denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevinin, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarını da değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olduğu gözetilmeden, mahkûmiyet hükümlerinde, mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, denetimli serbestlik süresinin de belirlenmesi,b) Tüm sanıklar yönünden;Sanıkların, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak TCK'nin 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına karar verilirken, TCK'nin 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait yetkileri kendi altsoyları üzerinde koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyu dışındakiler bakımından hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kullanamayacaklarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'un 322. maddesi gereğince, hüküm fıkrasının tekerrür uygulamasına ilişkin parağrafındaki "1 yıl süre ile" ibaresinin hükümden çıkarılması, hak yoksunlukları ile ilgili kısmının "5237 sayılı TCK’nin 53/1-a, b, c, d, e bentlerinde yazılı hakları kullanmaktan mahkum oldukları hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, TCK’nin 53/1-c maddesinde yazılı velayet, vesayet ve kayyımlığa ait yetkileri kendi alt soyu üzerinde kullanmaktan TCK’nin 53/3 maddesi hükmü gereğince şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına” şeklinde değiştirilmesi ve diğer kısımların aynen bırakılması suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.