MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiHÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Katılan vekilinin katılan sıfatıyla ... hakkında hakaret suçundan verilen hükme yönelik itirazları kapsamında inceleme yapılmış, ... hakkında hakeret suçundan verilen bir hüküm bulunmadığından temyiz harici bırakılmıştır. Müşteki ...'nun suçtan zarar görme ihtimaline binaen davaya CMK'nin 237/2 ve 260 maddeleri uyarınca katılan olarak kabulüne karar verilerek, temyiz talebi ile ilgili yapılan incelemede; 1) Sanık ... hakkında yaralama suçundan verilen hükmün yapılan temyiz incelemesinde, CMK'nin 231/12. maddesi gereğince “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir” hükmü gereğince kararın temyiz kabiliyeti olmadığından ve ancak itiraz yolu açık bulunduğundan itiraz merciine karar verilmek üzere dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 2) Sanık ... hakkında hakaret suçundan verilen hükmün yapılan temyiz incelemesinde, Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan ... Onur vekili ve katılan ... ile ...'nun temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 3) Sanıklar Mevlüt ve ... hakkında kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde, a) Kavga şeklinde gerçekleşen olayda, CGK'nin 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 esas ve 2002/367 kararında belirtildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden geldiğinin anlaşılamamış olması karşısında; sanıklar hakkında tahrik hükmünün uygulanıp uygulanmayacağının, tartışmasız bırakılması, b) Sanıkların nitelikli yaralama suçunun sopa ile işlediğinin müşteki tarafından iddia edilmesi, bir kısım sanıkların savunmalarında arkadaşlarından birisinin müştekinin elindeki sopayı alarak müştekinin kafasına vurduğunun savunulması ve yaralanmanın niteliğine göre TCK'nin 86/3-e maddesinin uygulama yeri bulunup bulunmadığının tartışmasız bırakılması, c) 5237 sayılı TCK' nın 53/1-c maddesindeki hak yoksunluğunun TCK'nin 53/3.maddesi uyarınca sanıkların yalnızca kendi alt soyu bakımından koşullu salıverilme tarihine kadar geçerli olacağı gözetilmeden kendi alt soyu dışındakiler bakımından da koşullu salıverilme tarihine kadar geçerli olacağı şeklinde hüküm tesisi, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca CMUK'un 326/son maddesi gözetilerek BOZULMASINA, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.