Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 15988 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10077 - Esas Yıl 2014
Tebliğname No : 3 - 2012/269832MAHKEMESİ : Pazar(Rize) Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 02/07/2012NUMARASI : 2008/52 (E) ve 2012/440 (K) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü;Mahkemenin 18/06/2008 tarihli celsesinde, katılan idarenin müdahale talebiyle ilgili karar verilmiş olduğu anlaşılmakla tebliğnamede yazılı düşünceye iştirak olunmamıştır.Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;1) Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen fen bilirkişi raporunda, dava konusu yerin arazi kadastrosu sonucu şahıs adına tespit edilen 103 ada 1 nolu parselde kaldığı belirtilmiş ise de tapu kaydının 1/6/2009 tarihli olup suç tarihinden sonra tesis edildiğinin anlaşılmasına ; orman mühendisi bilirkişi raporunda, memleket haritasında beyaz renge boyalı alanda kaldığını bildirilmiş ise de amenajman haritasına göre 60 nolu bölmede KnKz sembolü ile gösterilen yerde kaldığının ifade edilmesine ; sahadan 11 adet orman ağacı olan meşe ile 1 adet kestane ağacı ve orman güllerin kesilerek diri örtü temizliği yapıldığının; yerin kuzeyinde 101 ada 1 nolu orman parselinin yer aldığının belirtilmesine göre öncelikle dava konusu yerde orman tahdidi yapılıp yapılmadığının, yapılmışsa kesinleşme tarihinin tespit edilip varsa tahdit haritasının uygulanması,tahdit yapılmamışsa dava konusu yere ait hava fotoğraflarının da celbedilerek en eski tarihli memleket ve amenajman haritaları ile hava fotoğraflarının, mahallinde zabıt mümziinin yer gösterimi suretiyle ve farklı bilirkişilerden oluşturulacak bir bilirkişi heyeti vasıtasıyla yapılacak keşifte zemine uygulanarak tüm teknik ve idari özellikleri irdelenerek, dava konusu yerin suç tarihi itibariyle orman sayılan yerlerden olup olmadığının; halihazırdaki durumu itibariyle orman vasfında olmamakla birlikte geçmiş zaman içinde ormandan kazanılıp kazanılmadığının , salt toprağının dahi orman olarak kabulü gerekeceği de dikkate alınarak yerin vasfının şüpheye yer vermeyecek şekilde tespitinden; bilirkişi raporunda tespit edilen bölme numarası ile suç tutanağında yazılı bölme numarası arasındaki farklılığın sebebi de araştırıldıktan sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerektiğinin gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi, 2) Keşfe iştirak eden zabıt mümzii ve mahalli bilirkişiye yeminlerinin verdirilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan idare vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 17/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.