Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15127 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 12451 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 2015/93876- Kanun Yararına BozmaKasten yaralama suçundan şüpheli M.. K.. hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Bayramiç Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09/11/2014 tarihli ve 2014/885 soruşturma, 2014/311 esas, 2014/177 sayılı iddianamenin iadesine dair Bayramiç Asliye Ceza Mahkemesinin 20/11/2014 tarihli ve 2014/177 iddianame değerlendirme sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin 19/01/2015 tarihli ve 2015/68 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı'nın 06.03.2015 tarih ve 2015/5533 – 16929 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 24.03.2015 tarih ve 2015/93876 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; Bayramiç Asliye Ceza Mahkemesince dosyada mağdurun basit tıbbi müdahale ile yaralandığına dair rapor bulunmadığı gerekçesiyle iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 170. maddesinde, iddianamede bulunması gereken hususların neler olacağının gösterildiği, aynı Kanun’un 174/1. maddesinde ise iddianamenin hangi hallerde iadesine karar verileceğinin belirtildiği, 5271 sayılı Kanun’un 170/2. maddesinde yer alan “Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet savcısı, bir iddianame düzenler.” hükmü uyarınca Cumhuriyet savcısının dava açmasının zorunlu olduğu ve suçun hukuki nitelendirilmesinin de Cumhuriyet savcısına ait olduğu, kaldı ki dosyada mağdurun yaralanması ile ilgili olarak Bayramiç Devlet Hastanesince düzenlenmiş 17/08/2014 tarihli geçici raporun bulunduğu, bilahare alınan 23/09/2014 tarihli kati rapor yeterli görülmüyor ise, mahkemece yeniden rapor aldırılmasının mümkün olduğu, mevcut delillerin kamu davası açılması için yeterli olduğu, mahkemesince iddianamede gösterilen olaylarla ilgili olarak ibraz edilen deliller ve yargılama sırasında toplanacak diğer delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönden de kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.Gereği görüşülüp düşünüldü:Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Çanakkale Ağır Ceza Mahkemesinin 19/01/2015 tarihli ve 2015/68 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.