Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15020 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 34964 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 3 - 2013/134924MAHKEMESİ : Tefenni(Kapatılan) Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/10/2012NUMARASI : 2011/191 (E) ve 2012/200 (K)Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;Sanığın adli sicil kaydında yer alan Antalya 8. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 10.11.2006 tarihinde kesinleşen 13.07.2006 tarih ve 2004/389 esas 2006/662 karar sayılı 765 sayılı Ceza Kanunu'nun 492/2, 522 maddeleri gereğince elektrik enerjisi hakkında hırsızlık suçuna ilişkin ilamının, tekerrür uygulamasına esas alınmadığı anlaşıldığından, tebliğnamenin 1 numaralı bozma görüşüne iştirak edilmemiştir Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nin 86/2. maddesindeki seçenekli cezalardan hapis cezası tercih edildikten sonra bu cezanın 50/1-a maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmek suretiyle 5237 sayılı TCK'nin 50/2. maddesine muhalefet edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından, 6352 sayılı Kanunun 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 324/4. maddesi gereğince terkin tutarı altında kalan yargılama giderinin hazine üzerinde bırakılması gerektiği gözetilmemiş ise de; bu husus kararın kesinleştirme aşamasında mahkemesince dikkate alınabileceğinden, bozma sebebi yapılmamıştır.Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak,Sanık Mümin'in, taraflar arasındaki kavganın yanında kardeşi H.. V.. ve tanık Ömer bulunduğu halde seyir halindeki araçlarının önünün, katılan A.. İ.. ile kardeşi İbrahim'in içinde buldukları araç tarafından kesilmesi üzerine, İbrahim'in "siz burada iki yıl önce abimi nasıl dövmüştünüz" diyerek elindeki bıçağı H.. V..'ye doğru sallaması üzerine başladığını beyan etmesine rağmen, katılan A.. İ..'ın, arkalarından gelen sanık Mümin ve kardeşinin bulunduğu aracın kendilerine ait aracın önüne geçerek durdurması üzerine başladığını beyan etmesi karşısında, tarafların olayın başlangıcını farklı anlattıkları ve dosya kapsamına göre ilk haksız hareketin hangi taraftan kaynaklandığının kesin olarak anlaşılamaması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238-367 sayılı kararı ve Ceza Dairelerinin duraksamasız uygulamaları da dikkate alınarak, sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği halde, bu hususun karar yerinde tartışılmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeple 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.