Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14949 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 28612 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiHÜKÜM : Sanık ...'in ....'i yaralamadan mahkumiyetine,...'yi yaralamadan kamu davasının düşürülmesine, ...'ye ...'e hakaretten ceza verilmesine yer olmadığına dairMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;1) Sanık ... hakkında ....'e hakaretten kurulan hüküm ile sanık ... hakkında ....'yi yaralamadan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya kapsamına göre; sanık ...'nin .... tarafından boğazından tutularak kendisine siper ettiği eşi ....'yi ....'in elinden tüfekle ateş etmeden önce kurtarmaya çalıştığı, başaramayınca bir metre gibi yakın bir mesafeden tüfekle ....'e ateş etmeye çalışırken eşini yaraladığı olayda, gerçekleşen sonucun, sanık tarafından öngörüldüğü ancak istenmediği, zira sanığın eşini ....'in elinden kurtarmaya çalıştığı, ateş etmeden önceki denemesinde kurtaramayınca eşinin yaralanabileceğini öngördüğü halde, sırf şansına veya başka etkenlere, hatta kendi beceri veya bilgisine güvenerek hareket ederek ateş ettiği ve eşini yaraladığı, sanığın eşinin yaralanmasını istemediğinin açık olması nedeniyle olası kast hükmünün uygulanamacağı ve böylece sanık ...'nin ....'yi yaralaması eylemini bilinçli taksir ile geçekleştirdiğine dair kabulde isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki sanığın eylemini olası kast ile gerçekleştirdiğine dair görüşe iştirak edilmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan vekili ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA, 2) Sanık ... hakkında ....'i yaralamadan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Oluşa, kabule ve olayın akabinde beyanı alınan tarafsız tanık ....'nin beyanlarına göre sanığın eşi ....'nin yaralanmasının ardından arasında bir metre kadar mesafe bulunan katılan ...'in bel altına doğru iki el ateş ederek yaraladığı, ....'in yere düşmesi üzerine eylemine kendiliğinden son verip tanık beyanlarına göre ambulansa haber verilmesini de istediği, kastının öldürmeye yönelik olmadığı şeklindeki kabulde isabetsizlik görülmediği anlaşılmakla; tebliğnamenin bu yöndeki düşüncesine iştirak edilmemiştir. Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,a) Kemik kırığına neden olacak, hayati tehlike oluşturacak ve işlev zayıflamasına neden olacak şekilde katılanı yaralamak suretiyle 5237 sayılı TCK'nin 87/1-a, 87/1-d ve 87/3. maddelerince birden fazla nitelikli hal ihlali ile üzerine atılı suçu işleyen sanık hakkında, TCK'nin 86/1. maddesince temel cezaya hükmedilirken üst sınıra yakın veya üst sınırdan ceza verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, b) Sanığın eylemi neticesinde katılanda hayati tehlike ve işlev zayıflamasına neden olan yaralanma ile birlikte kemik kırığı da meydana geldiği dikkate alınarak, fikri içtima kuralları gereğince sanık hakkında en ağır cezayı gerektiren TCK'nin 87/1-son maddesinin uygulanması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, ayrıca TCK'nin 87/3. maddesinin uygulanması,c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde belirtilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin, katılan vekilinin ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme ugun olarak BOZULMASINA, 27.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.