Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14907 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 32347 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiHÜKÜM : Sanığın mahkumiyetine dairMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;Sanık ile mağdur arasında önceye dayalı bir husumetin bulunmaması, sanığın mağdura av tüfeği ile bir el ateş etmesi, sanığın ateş ettiği yer ile mağdurun yaralandığı yerin arasındaki mesafenin yaklaşık 30-35 metre olması, sanığın engel bir neden olmadan eylemine son vermesi karşısında, tüm dosya kapsamına göre sanığın mağdura yönelik öldürme kastı ile hareket ettiği sabit olmadığından, kasten yaralama suçundan kurulan hüküm açısından tebliğnamede bildirilen bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1) Sanık hakkında, ... Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi tarafından düzenlenen 28.05.2012 tarihli sağlık kurulu raporunda, sanıkta "psikotik bozukluk" rahatsızlığı bulunduğu belirtilip, sanığın işlediği iddia olunan "ateşli silahla yaralama" suçlarına karşı akıl hastalığı nedeniyle işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını tam olarak algılayamayacağı, bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli ölçüde azaldığı ve 5237 sayılı TCK'nin 32/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesinin uygun olduğu bildirildiği halde, Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesinden aldırılan 16.05.2014 tarihli rapor ile Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulundan aldırılan 09.06.2014 tarihli raporda aksi yönde görüş bildirilmesi karşısında, 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanununun 15/f maddesi uyarınca ... Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi tarafından düzenlenen rapor ile Adli Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesi ve 4. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporlar arasındaki çelişkinin, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan sanığın muayenesi yaptırıldıktan sonra 6136 sayılı Kanuna muhalefet ve silahla kasten yaralama suçlarına karşı cezai ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda aldırılacak raporla giderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği düşünülmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2) Kabule göre de;a) Mağdur hakkında düzenlenen raporlara göre, mağdurun yaralanmasının hem yaşamını tehlikeye sokan bir duruma, hem de vücudunda kemik kırılmasına neden olduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK'nin 61. maddesindeki ölçütler dikkate alınarak, aynı olayda yaralama suçunun birden fazla nitelikli halinin gerçekleşmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca tayin olunacak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,b)Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilirken, 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c maddesinde belirtilen hakları kendi altsoyu üzerinde koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyu dışındakiler bakımından hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kullanamayacağına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, yine Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 27.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.