Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14650 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 13310 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiHÜKÜM : Mahkumiyet, beraat ve temyiz talebinin reddiMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;O yer Cumhuriyet savcısının temyizinin UYAP ortamında yapılan incelemeye göre 01/08/2013 tarihinde elektronik ortamda oluşturulan dilekçe ile yapıldığı ve süresinde olduğu, Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin sanık ... hakkında verilen mahkumiyet hükmü ile sanık ...'ın katılan ... 'e yönelik yaralama ve müşteki ... ile katılanlar ..., ... ve ...'na yönelik yaralama eylemlerinden açılan kamu davası ile ilgili hüküm tesis edilmemesi hususlarına hasredildiği, katılan ...'ın 03/09/2013 tarihli dilekçesi ile yaptığı temyizinin ise sanık ... hakkında yaralama suçundan beraatine dair hükme yöneldiği kabul edilerek; diğer hükümler incelemeye konu edilmemiştir. 1) Katılanın, sanık ... hakkında yaralama suçundan verilen beraat hükmüne yönelen temyizinin incelenmesinde:Yokluğunda verilen hükmün, katılana adli tatil içerisinde tebliğ edilmesi ve 5271 sayılı CMK'nin 331/4. madde ve fıkrasındaki "Adli tatile rastlayan süreler işlemez. Bu süreler tatilin bittiği günden itibaren üç gün uzatılmış sayılır." hükmü uyarınca katılanın 03/09/2013 günlü temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla, mahkemenin temyizi isteminin reddine 03/09/2013 gün ve 2013/63 esas, 2013/105 sayılı ek kararı kaldırılarak yapılan incelemede;Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılanın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2) O yer Cumhuriyet savcısının temyizinin incelenmesinde:Sanık ...'ın katılan ....., müşteki ... ile katılanlar ..., ... ve ...'na yönelik yaralama eylemlerinden açılan kamu davası ile ilgili zamanaşımı içerisinde hüküm kurulması mümkün görülmüştür. Sanık ... hakkındaki hüküm miktar itibariyle kesin nitelikte ise de; güvenlik tedbiri olarak sanığın 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki haklardan yoksun bırakılmasına karar verildiği görülmekle hükmün temyizi kabil olduğu anlaşılmakla yapılan incelemede: Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;a) Sanık ...'ın mağdurlara yönelik her bir eylemi nedeniyle ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, CMK’nin 230 ve 232. maddelerine aykırı olarak toplu hüküm kurulması, b) Mağdurların beyanları ile doğrulayan adli raporları karşısında, sanık ...'ın suça konu eylemleri silahtan sayılan sopayla işlediğinden hüküm kurulurken TCK'nin 86/3-e maddesinin uygulanması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilerek eksik ceza tayin edilmesi,c) Adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık ... hakkında, kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olan 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 22.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.