Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14060 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 24791 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250 ile Yetkili)HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat, ceza tertibine yer olmadığına dair. Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; ... ve ... müdafiilerinin temyiz dilekçelerinin içeriğine göre sanık sıfatıyla hükmü temyiz ettikleri belirlenerek yapılan temyiz incelemesinde;1) Sanıklar Selçuk, ... ve ... haklarında örgüt suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik sanıklar müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanıklar müdafiinin temyiz talebi beraat kararının gerekçesine yönelik olmadığı gibi, temyiz etmede de hukuki yararı bulunmadığından, 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince temyiz talebinin REDDİNE,2) Sanık ... hakkında 6136 sayılı yasaya aykırılıktan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,3) Sanıklar Selçuk ve ... hakkıda ...'i yaralamadan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair hükme yönelik sanıklar müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nin 25/1. maddesi delaletiyle 5271 sayılı CMK'nin 223/2-d maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıkla müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasının “...5237 sayılı Yasanın 25/1. maddesi uyarınca ceza tertibine yer olmadığına” ifadesinin yerine “...5237 sayılı TCK'nin 25/1. maddesi delaletiyle 5271 sayılı CMK'nin 223/2-d maddesi gereğince sanıkların beraatine” ifadesinin yazılması suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 4) Sanık ... hakkında ... ve ...'yı, sanık ... hakkında ...'i yaralamadan kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Müşteki ... ...'in 22/06/2009 tarihli talimat ile alınan beyanında sanık ...'ten şikayetçi olduğunu beyan etmesine rağmen müştekiye davaya katılma talebi bulunup bulunmadığı sorulmamış ise de bu hususta temyiz istemi olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.Sanık ...'nın dosya içeriğine göre ...'ı yaralamasına rağmen hüküm fıkrasında ... ...'i yaraladığının kabul edilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak kabul edilmiştir.Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,a) Sanık ...'in ...'ı ve sanık ...'nın ...'i kemik kırılmasına neden olan yaralama eylemleri nedeniyle; TCK'nin 87/3. maddesinin yürürlüğe girdiği ilk şekli ile 5560 sayılı kanunla değişen şeklinin denetime imkan verecek şekilde karşılaştırmalı uygulama yapılarak lehe kanunun belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,b) Sanık ...'in ...'yı yaralama eylemi bakımından; sanık ... ile diğer sanıklar arasında araç içinde bulundukları esnada tartışma çıktığı, sanık ...'in araç hareket halinde iken belinde taşıdığı ruhsatsız tabancayı çıkararak ... ...'in bacağından kemik kırılması neden olacak şeklinde yaraladığı, bu sırada ...'ın ...'in elindeki silahı almak için hamle yaptığında ...'a da ateş ederek karın bölgesinden hayati tehlike geçirecek, organlarından birisinin işlevini sürekli zayıflamasına sebep olacak ve 3. dereceden kemik kırığı oluşturacak şekilde yaraladığı olayda, sanık ...'in hedef alınan vücut bölgesi, kullanılan silahın özelliği ve meydana gelen yaralanmanın niteliği dikkate alındığında ...'ya yönelik eyleminin kasten adam öldürmeye teşebbüs niteliğinde olup olmadığı tartışılması gerekirken yazılı şekilde kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,Kabule göre de;a) Sanık ...'in ...'yı silahla hayati tehlikeye ve organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olan yaralama eyleminden TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-a, d. maddelerine göre belirlenen 3 yıl hapis cezasının TCK'nin 87/1-son maddesine göre 5 yıla çıkarılması ile yetinilmesi gerekirken, iki ayrı nitelikli halin bir arada gerçekleşmesinin TCK'nin 86/1. maddesine göre belirlenen temel cezadan alt sınırdan uzaklaşma nedeni de yapılabileceği gözetilmeden sanık hakkında 7 yıl hapis cezasına hükmedilmesi,b) Sanık ...'nın ...'i kemik kırığına neden olan yaralama eylemi bakımından Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK'nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla 1/2 oranında artırılması öngörülmüş olması karşısında, ...'in adli raporunda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2) derece olduğunun belirtilmesine rağmen, orantılılık ilkesine aykırı olarak sanık ...'nın cezasından 1/2 oranda artırım yapılması suretiyle fazla ceza verilmesi, ../...c) Sanık ...'nın TCK'nin 86/1, 86/3-e. maddelerine göre belirlenen 1 yıl 6 ay hapis cezasından TCK'nin 87/3. maddesi gereğince 1/2 oranında artırım yapılırken 1 yıl 15 ay hapis cezası yerine 2 yıl 3 ay hapis cezasına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan CMUK'un 326/son maddesi gereğince sanıkların kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 07.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.