Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1358 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 18852 - Esas Yıl 2016
Kasten yaralama suçundan sanıklar ... ve ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-a, 29, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince ayrı ayrı 2.240,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmalarına dair İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/06/2016 tarihli ve 2016/38 esas, 2016/321 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı'nın 07.12.2016 tarih ve 2016/11638 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 19.12.2016 tarih ve 2016/398012 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede;Dosya kapsamına göre, her iki sanığın adli sicil kayıtlarının bulunmaması ve haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanmasını kabul etmeleri, keza hüküm kurulurken seçimlik ceza olarak adli para cezası tercih edilerek takdiri indirim nedenlerinin uygulanması karşısında, sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmamasında; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.Gereği görüşülüp düşünüldü:Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.03.2012 gün 842-100;10.04.2012 gün 479-145 ve 08.05.2012 gün 449-186 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; mağdurun .... Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınan 16.11.2015 tarihli adli raporuna göre, sanıkların mağdura yönelik eylemi neticesinde basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına neden olduğu; bununla ilgili mağdur tarafından sarfedilen masrafların ödenmesi yönünde herhangi bir çaba sarfedilmediği anlaşılan sanıklar hakkında 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından olduğu kabul edilen suçun işlenmesiyle mağdurun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi şartının yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.Açıklanan bu nedenlerle mahkemenin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görülmeyerek kanun yararına bozma talebinin REDDİNE; dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 15.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.