Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13348 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25524 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiHÜKÜM : Mahkumiyete dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1)Sanık ... hakkında, mala zarar verme suçundan kurulan hüküm yönüden yapılan incelemede; Gerekçeli kararda seçimlik olarak hapis cezası tercih edilerek hükme varılmış ise de, hükmün esasını teşkil eden kısa kararda doğrudan adli para cezası tayin edildiği gözetilerek yapılan incelemede; Hükmolunan adli para cezasının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 2)Sanık ... hakkında, ... ve ...'i yarlama eylemlerinden kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; Sanık hakkında,5237 sayılı TCK’nin 53/3. maddesine göre TCK’nin 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kendi alt soyu dışında kalan kişiler için hapis cezasının infazı tamalanıncaya kadar devam edeceğinin karar yerinde belirtilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi gereğince hükmün konu ile ilgili fıkrasının “5237 sayılı TCK’nin 53/1-a, b, c,d, e bentlerinde yazılı hakları kullanmaktan mahkum oldukları hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, TCK’nin 53/1-c maddesinde yazılı velayet, vesayet ve kayyımlığa ait yetkileri kendi alt soyu üzerinde kullanmaktan TCK’nin 53/3. maddesi hükmü gereğince şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına” şeklinde değiştirilmesi ve diğer kısımların aynen bırakılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 3)Sanık ... yönünden yapılan incelemede ise, Sanığın, Basri Çeliğ'i kabule ve dosya kapsamına göre “sopa” ile yaralamasına karşın, sopanın 5237 sayılı TCK'nin 6/1-f-4. maddesi gereğince silahtan sayılarak sanığa, TCK'nin 86/3-e maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; a)Sanığın tekerrüre esas alınan ilamının 18 yaşından küçük olduğu döneme ait olduğu gözetilmeden 5237 sayılı TCK'nin 58/5 maddesine muhalefet edilerek sanık hakkında tekerrür hükümleri uygulanmasına karar verilmesi, b)Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nin 53/3. maddesine göre TCK’nin 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kendi alt soyu dışında kalan kişiler için hapis cezasının infazı tamalanıncaya kadar devam edeceğinin karar yerinde belirtilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesi gereğince, hükümlerden “tekerrür uygulanmasına” ilişki kısımların çıkarılması ile hükümlerin “hak yoksunluğu uygulanmasına” ilişkin fıkralarının “ 5237 sayılı TCK’nin 53/1-a, b, c, d, e bentlerinde yazılı hakları kullanmaktan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, TCK'nin 53/1-c maddesinde yazılı velayet, vesayet ve kayyımlığa ait yetkileri kendi alt soyu üzerinde kullanmaktan TCK'nin 53/3. maddesi hükmü gereğince şartla tahliye tarihine kadar yoksun bırakılmasına ” şeklinde değiştirilmesi ve diğer kısımların aynen bırakılması suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.