Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13185 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 37460 - Esas Yıl 2014





Tebliğname No : 3 - 2013/165414MAHKEMESİ : Horasan Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 04/10/2012NUMARASI : 2011/81 (E) ve 2012/207 (K)Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü:Eski hale getirme istemine konu hükmün sanığın yokluğunda verildiği, gerekçeli karar ekli tebligat evrakında sanığın adresinin olarak belirtilmesine rağmen, posta memuru tarafından Horasan İlçe Merkezinde kuaför dükkanı işleten aza S.. C.. imzasına, "Muhatap o anda evde olmaması sebebiyle muhatap yerine muhatap ile birlikte aynı konutta ve sürekli oturduğunu beyan eden görüşüne göre 18 yaşını bitirmiş Tebligat Kanunu (madde 22) ve ehliyetli olan S.. C.. (aza) tarihinde tebliğ edilmiştir.” şerhi ile yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığının anlaşılması karşısında sanık müdafiinin 30/01/2013 tarihli eski hale getirme istemi yerinde görüldüğünden, temyiz isteminin süresinde olduğuna karar verilerek hükmün esası hakkında yapılan incelemede;1) Sanık Recep hakkında mağdurlar Fadime ve Fırat'ı yaralama suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;Sanık hakkında kasten yaralama suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlara karşı CMK'nin 231/12. maddesi gereğince itiraz kanun yoluna gidilebilecek olup 5271 Sayılı CMK'nin 264. maddesine göre de, kanun yolunun ve merciin belirlenmesinde yanılma başvuranın hakkını ortadan kaldırmayacağından, sanığın temyiz istemleri itiraz niteliğinde kabul edilerek, itiraz merciince karar verilmek üzere, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 2) Sanık Recep hakkında mağdur Lütfi'yi yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;Mağdur Lütfi'yi yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve vücudunda kemiğin hayat fonksiyonlarını orta (2) derecede etkileyecek nitelikte kemik kırılmasına neden olacak şekilde yaralamak suretiyle birden fazla nitelikli hal ihlali yaparak üzerine atılı suçu işleyen sanık hakkında TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca temel cezaya hükmedilirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiği gözetilmeyerek asgari hadden ceza tayin edilmek suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine; ancak,1) Sanığa ek savunma hakkı tanınmadan iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK'nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle hüküm kurulması,2) Sanığa TCK'nin 86/1 maddesi uygulanarak verilen 1 yıl hapis cezasının TCK'nin 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırılarak 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesinden sonra TCK'nin 87/1-d maddesi gereğince 1 kat artırılması ile 2 yıl 12 ay hapis cezasına çıkartılması, ardından TCK'nin 87/1-son fıkrası uygulanarak 5 yıl hapis cezasına hükmedilmesi gerekirken, doğrudan 5 yıl hapis cezasına hükmedilmesi,3) Mağdur Lütfi'nin oğulları Fırat ve Ekrem ile, sanık Recep'in yeğeni olup, dosyada temyiz dışı sanık bulunan Alparslan arasında mağdurlara ait arabanın traktörle çekilerek çalıştırılması meselesinden çıkan tartışma sonucunda Alparslan'ı yaralamaları üzerine, Alparslan'ın kardeşleri olan Ayhan ve Engin'in, mağdur Lütfi'nin evinin önüne giderek, sanık Recep'in de katılımı ile mağdur Lütfi ile çocukları Fadime, Fırat arasında birden çok kişinin yaralanması ile sonuçlanan çok taraflı kavganın yaşandığının dosyanın temyiz dışı diğer mağdurları olan Ayhan ve Engin'in, mağdur Lütfi ile çocukları Fırat ve Fadime'nin beyanları ile anlaşılması karşısında, sanık Recep'in üzerine atılı ve sabit olan kasten yaralama suçunu haksız tahrik altında işleyip işlemediği irdelenip, sanığın hukuki durumunun tespit ve tayin edilerek, sonucuna göre ceza verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,4) Sanığa, sebebiyet verdiği yargılama giderinin payı oranında yükletilmesi yerine tüm yargılama giderlerinin sanıklardan alınarak hazineye irat kaydına karar verilmek suretiyle 5271 sayılı CMK'nin 326/2. maddesine muhalefet edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.