MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiHÜKÜM : MahkumiyetlerineMahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;1) Alt sınırı beş yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren yaralama suçundan yargılanan sanığın duruşmada hazır bulundurulması, bunun mümkün olmaması durumunda ise SEGBİS sistemi aracılığıyla savunmasının alınması gerektiği gözetilmeden; .....2 No'lu L tipi Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü bulunan sanığın talimatla ifadesi alınarak yokluğunda yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK'nin 193. ve 196. maddelerine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,2) Sanığın gerçekleştirdiği eylemin neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama niteliğindeki "yüzde sabit iz"i oluşturduğu ve Dairemiz uygulamalarına göre bu yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyeceğinin kabul edildiği ve sanık hakkında temel ceza belirlenirken TCK'nin 86/1 maddesi gereğince ek savunma verilmemesi,3) Sanığın üzerine atılı hakaret suçunun TCK'nin 125/1 maddesi uyarınca şikayete tabi olduğu, suçun mağduru olan .....in hüküm tarihinden sonra 22/10/2015 havale tarihli dilekçesi ile sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiğini bildirdiği görülmekle, TCK'nin 73/4-6. maddeleri uyarınca sanığa, şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak sonucuna göre hüküm kurulması lüzumu,4) Sanığın, savunmalarında, mağdurla tartışıp kavga ettiklerini yere düşen mağdurun başını yere çarptığını, elinde bıçak olmadığını savunması ve mağdur hakkında alınan Adli Tıp Kurumu ... Grup Başkanlığı'nın raporunda yüzünde çökük yara skarından bahsedildiğinin anlaşılması karşısında, mağdurun yaralanmasının düşme ya da çarpma nedeniyle mi oluştuğu yoksa kesici alet yarası mı olduğu yönünde rapor aldırılarak olay sırasında sanığın bıçak kullanıp kullanmadığının tespit edilmeye çalışılması gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,5) Sanık hakkında tehdit suçunu işlediğine dair müşteki iddiası dışında mahkumiyetine yetecek delil bulunmadığı halde beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi, 6) Kabule göre;Sanığın, silahtan sayılan bıçak ile yaralama eylemini gerçekleştirdiğinin kabul edilmesine ve sanık hakkında TCK'nin 87/1-son cümlesinin uygulandığının bildirilmesine rağmen cezanın ''5 yıl'' yerine ''3 yıl'' olarak belirlenmesi, 7) Olay günü, sanığın, mağdur ile önceye dayalı husumet nedeniyle tartıştıktan sonra elinde bıçak olduğu halde "bir daha yanlış yaparsan bunların aynısını yine yaparım, seni öldürürüm" şeklinde kabul edilen eyleminin TCK'nin 106/2-a maddesinde düzenlenmiş olan silahlı tehdit suçunu oluşturacağı nazara alınmadan suçun vasfında yanılgıya düşülerek 106/1-1.cümleden hüküm kurulması suretiyle eksik ceza tayin edilmesi,8) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde belirilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, CMUK'un 326/son maddesi gereğince ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 02/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.