Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13153 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 6924 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 4 - 2011/346220MAHKEMESİ : Salıpazarı(Kapatılan) Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/04/2011NUMARASI : 2011/5 (E) ve 2011/143 (K)Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü:1) Sanık H.. A.. hakkında katılan N.. A..'ı kasten yaralama suçundan kurulan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı içeren hükme karşı katılanın temyiz isteminde:5271 sayılı CMK’nin 231/12 maddesi gereği “hükmün açıklanmasının geri bırakılması” kararlarına karşı başvurulacak yasa yolunun “itiraz” olması ve 5271 sayılı CMK’nin 264/1 maddesi uyarınca kanun yolu ve merciindeki yanılmanın başvuru hakkını ortadan kaldırmayacağına dair hüküm nazara alındığında, katılanın dilekçesinin itiraz niteliğinde olduğu kabul edilerek, temyizen incelenmeyen dosyanın itiraz merciince incelenmesi için mahalli mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,2) Sanıklar A.. A.. ve N.. A.. hakkında mağdur H.. A..'ı kasten yaralama suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Adli sicil kaydına göre tekerrüre esas sabıkası olan sanık N.. A.. hakkında TCK'nin 58/3 maddesi gereği TCK'nin 86/2 maddesindeki hapis cezasının tercih edilerek bunun sonucuna göre uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;a-Sanıkların aşamalarda değişmeyen anlatımları ve mağdurun "sanık A.. A..'ın olay yerine sonradan geldiğine" ilişkin beyanı ile mağdurun yaralanmasına dair doktor raporu içeriği dikkate alındığında sanık A.. A..'ın, eşi N.. A..'ın mağdura yönelik eylemine katıldığına dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı bir delil bulunmaması nedeniyle sanığın beraati yerine yazılı şekilde hüküm kurulması, b) Kabule göre ;Olayın bağımsız tanığının olmaması sebebiyle dosya kapsamına göre sanık N.. A.. ve mağdur H.. A.. arasında yaşanan kavgayı öncelikle kimin başlattığının anlaşılmaması karşısında şüpheli kalan bu halin sanık lehine TCK'nin 29.maddesinde yer alan haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasını gerektirdiğinin gözetilmemesi,c) Adli para cezasının, 5237 sayılı TCK'nin 52/1 maddesi gereği gün üzerinden tayin edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca talebe uygun olarak BOZULMASINA, 14/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.