Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 130 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 7471 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü: Katılan vekilinin 03/01/2013 havale tarihli temyiz dilekçesi ile sanık hakkında temyiz itirazında bulunmadığını açıkca belirttiği, bu nedenle Dairemizce önceki hükmün temyiz incelemesi sırasında katılan vekilinin temyiz itirazları kabul edilmek suretiyle önceki hüküm 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak saklı tutulmadan sanık aleyhine bozulmuş ise de, katılan vekilinin anılan hükme yönelik temyiz itirazında bulunmadığı anlaşıldığından 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle Dairemizin 02.12.2014 tarih 2014/16311 Esas 2014/39739 Karar sayılı bozma ilamının sanık aleyhine sonuç doğuramayacağı belirlenerek yapılan incelemede; Görevsizlik kararının sanık müdafiinin yüzüne karşı tefhim edildiği ayrıca sanığa da usulune uygun tebliğ edilmesi karşısında tebliğnamenin (1) nolu bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. 1) Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde, 5237 sayılı TCK'nin 6/1-f-4 maddesi uyarınca silahtan sayılan tabanca kabzası ile vurup katılanın yüzünde sabit iz meydana gelmesine neden olan sanığın 5237 sayılı TCK'nin 86/1, 86/3-e, 87/1-c-son maddeleri uyarınca cezalandırılması yerine, tabanca kabzesinin silahtan sayılamayacağı, bozma ilamının da aleyhe olmadığı yolundaki isabetsiz gerekçelerle yazıyı şekilde hüküm kurulması, 2) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde belirtilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan vasisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydı ile 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 18/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.