Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12977 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14576 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiHÜKÜM : Mahkumiyet- beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık ... ve ... hakkında yaralama suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde, Tayin olunan cezanın karar tarihindeki miktarına göre 14.04.2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 23.03.2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen Geçici 2. madde uyarınca hüküm kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, sanık ve sanık müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2) Sanık ... hakkında katılana karşı işlemiş olduğu hakaret suçundan verilen beraat hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde, Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 3) Sanık ... hakkında katılan ...'ye karşı işlemiş olduğu yaralama suçundan verilen mahkumiyet ve sanık ... hakkında katılan ... 'ye karşı işlemiş olduğu yaralama suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz talebinin incelenmesinde, Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine ancak, a) İlk haksız hareketin hangi taraftan geldiği kesin olarak anlaşılamadığından sanık ... lehine 5237 sayılı TCK'nin 29.maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, b) Görevsiz mahkemenin 30/09/2009 günlü celsesinde sanık ...'ın savunması sırasında aynen"sanıklardan ...'ye vurdum, ...'de karşılık olarak bana vurmuştur"şeklindeki beyanı ile katılan ...'yi yaralama suçunu işlediği anlaşıldığı halde yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 Sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.