Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12647 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 795 - Esas Yıl 2010





Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak, gereği görüşülüp düşünüldü:Sanık hakkında temel cezanın tayininde kanun maddesinin 5728 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun'un 110/3 yerine 110/2. maddesi olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak;1) 5728 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun'un 110/3. maddesinde sanığın yangının söndürülmesine yönelik çabaları veya meydana gelen zararın azlığı gözönünde bulundurularak ceza indirimi yapılacağının düzenlenmesine göre yangının söndürülmesine yardımcı olması ve zarar miktarının birbirinden bağımsız olarak ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,2) Kabule göre de;a) 6831 sayılı Kanun'un 110/3. maddesinde yazılı yangın sonucu doğan zararın orman alanına ait olup gerçek zararı ifade etmesine, bu zararın hesabında yangın sonucu tamamen yanan ağaçlar, kısmen yanan ağaç ve ağaççıkların değerinde meydana gelen azalma, süceyrat, tohumlar, bitki örtüsü, alt tabaka orman örtüsünün yanması nedeniyle oluşan zarar, yanan alandaki organik maddeler, mikroorganizmalar ve minerallerdeki yok olma, toprağın humuslu tabakasının yanması nedeniyle meydana gelen verim gücündeki azalma ve canlı varlıkların yok olmasına bağlı zararların dikkate alınması gerekmesine, mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda yangın sonucu sahadaki ekonomik değeri bulunmayan orman emvalinin zarar görüp maddi tazminat hesabı yapılmayacağının belirtilmesine karşılık fiili duruma uygun olmayan şekilde yapılan hesaplama sonucu belirlenen zararın dikkate alınması suretiyle hüküm tesisi,b) 5237 sayılı TCK'nın 50/4. maddesi uyarınca sanığın taksirli suç kapsamındaki eylemi nedeniyle verilen hapis cezasının uzun süreli olsa da para cezasına çevrilebileceği gözetilmeden sonuç ceza yönünden koşulların oluşmadığı gerekçesiyle bu hususta bir değerlendirme yapılmaması,Bozmayı gerektirmiş, sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca istem gibi (BOZULMASINA), 22.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.