Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12507 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9318 - Esas Yıl 2015





Tebliğname No : 2015/65144 - Kanun Yararına BozmaKasten yaralama suçundan sanık K.. A..’ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2, 86/3-c, 35/2, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 1.500 Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5-8. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına dair Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/04/2014 tarihli ve 2014/230 Esas, 2012/217 sayılı Kararına vekalet ücreti yönünden yapılan itirazın kabulüne, 3.000,00 Türk Lirası vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine ilişkin Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/11/2014 tarihli ve 2014/1467 Değişik İş sayılı Kararına karşı Adalet Bakanlığı'nın 17.02.2015 tarih ve 2014/4081 – 12290 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 27.02.2015 tarih ve 2015/65144 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede;Dosya kapsamına göre, 1) Açıklanması geri bırakılmış olması nedeniyle hukuken varlık kazanmayan hükmün esasına dahil hukuka aykırılıkların itiraz yoluyla denetlenmesine olanak bulunmadığı gözetilerek, katılan vekilinin vekalet ücretine yönelik itirazının reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde,2) Kabule göre de, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 2. kısım 2. bölümde belirlenen 1.500,00 Türk Lirası ücreti vekalete hükmetmek gerekirken fazla vekalet ücreti tayininde; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü:1) Tebliğnamedeki 1 no.lu bozma görüşüne yönelik yapılan incelemede;Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş bulunulması karşısında, kurulan hükmün henüz hukuki bir sonuç doğurmadığı, sanık tarafından denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/11. maddesi uyarınca mahkemece geri bırakılan hükmün açıklanmasına karar verileceği ve söz konusu hükmün açıklanmasından sonra kanun yollarına tabi olduğu kabul edilmekte ise de, 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu’nun başdenetçi ve denetçilerin niteliklerini düzenleyen 10. maddesinin (f) bendinde “26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53. maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile kasten işlenen bir suçtan dolayı hapis cezasına ya da affa uğramış olsa veya hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olsa bile Türk Ceza Kanununun ikinci kitabının birinci kısmının bir ve ikinci bölümündeki suçlar, Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, Devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçlan ile yabancı devletlerle olan ilişkilere karşı suçlardan veya zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkum olmamak.” şeklindeki düzenleme ile son zamanlarda yapılan kanun değişiklikleri ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına hukuki sonuç bağlandığı gibi, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilerek 5 yıl boyunca denetim süresine tabi tutularak özgürlüğünün kısıtlanması, yaptırımlara tabi tutulması da Avrupa İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetlerini Koruma Sözleşmesi’nin (AİHS) 6. maddesinde adil yargılanma hakkı başlığında düzenlenen;“1. Her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleriyle ilgili nizalar gerek cezai sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan, kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkını haizdir.Hüküm aleni olarak verilir, şu kadar ki demokratik bir toplulukta amme intizamının veya milli güvenliğin veya ahlakın yararına veya küçüğün menfaati veya davaya taraf olanların korunması veya adaletin selametine zarar verebileceği bazı hususi hallerde, mahkemece zaruri görülecek ölçüde, aleniyet davanın devamınca tamamen veya kısmen Basın mensupları ve halk hakkında tahdit edilebilir.2. Bir suç ile itham edilen her şahıs suçluluğu kanunen sabit oluncaya kadar masum sayılır.3. Her sanık ezcümle:a. Şahsına tevcih edilen isnadın mahiyet ve sebebinden en kısa bir zamanda, anladığı bir dille ve etraflı surette haberdar edilmek,b. Müdafaasını hazırlamak için gerekli zamana ve kolaylıklara malik olmak,c. Kendi kendini müdafaa etmek veya kendi seçeceği bir müdafii veya eğer bir müdafi tayin için mali imkanlardan mahrum bulunuyor ve adaletin selameti gerektiriyorsa, mahkeme tarafından tayin edilecek bir avukatın meccani yardımından istifade etmek,d. İddia şahitlerini sorguya çekmek, veya çektirmek, müdafaa şahitlerinin de iddia şahitleriyle aynı şartlar altında davet edilmesini ve dinlenmesinin sağlanmasını istemek,e. Duruşmada kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercümanın yardımından meccanen faydalanmak,” şeklindeki düzenlemeye aykırı olduğu,Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz üzerine merci tarafından 5271 sayılı Kanun’un 231/5-14. fıkralarındaki koşullar kapsamında denetlenerek, somut olayda hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının bulunup bulunmadığı, ceza miktarı, daha önceden kasıtlı bir suçtan mahkumiyet, zararın giderilip giderilmediği, suçun inkılap yasasında belirtilen suçlardan bulunup bulunmadığı ve denetim süresinin doğru tayin edilip edilmediği gibi hususlara ilişkin hukuka aykırılıklar nedeniyle denetim yapılabilmesinin, açıklanması geri bırakılan hükmün içeriğine ilişkin olan hukuka aykırılıkların denetlenememesinin anılan sözleşmeye ek 7 numaralı protokol'ün 2. maddesinde “Cezai konularda iki dereceli yargılanma hakkı” başlığı altında düzenlenen “Bir mahkeme tarafından cezai bir suçtan mahkum edilen her kişi, mahkumiyet ya da ceza hükmünü daha yüksek bir mahkemeye yeniden inceletme hakkını haiz olacaktır. Bu hakkın kullanılması, kullanılabilme gerekçeleri de dahil olmak üzere, yasayla düzenlenir.” şeklindeki düzenlemeye aykırı olacağı,Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 90. maddesi uyarınca “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarda kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.” düzenlemesi birlikte değerlendirildiğinde AİHS iç hukukumuzun uyulması zorunlu bir parçası olduğu ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının esas bakımından incelenmesi gerekeceği, aynı zamanda Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 tarih ve 2013/15 sayılı Kararının da itiraz merciinin hem maddi olay hem de hukuki yönden inceleme yapabileceğini değinmesi karşısında, itiraz merciince işin esasına girilmek suretiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik itiraz kabul edilerek anılan mahkeme kararının düzeltilmesine karar verilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmemiştir.Bu nedenlerle mahkeme hükmünde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görülmeyerek kanun yararına bozma talebinin REDDİNE;2) Tebliğnamedeki 2 no.lu bozma görüşüne yönelik yapılan incelemede;Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/11/2014 tarihli ve 2014/1467 Değişik İş sayılı Kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesinin (d) bendi gereğince kanun yararına BOZULMASINA, hükmün 2 no.lu parağrafından “3.000 TL.” ibaresinin çıkartılarak yerine “1.500 TL.” ibaresinin eklenmesine, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, dosyanın mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 08.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.