Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11909 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 9661 - Esas Yıl 2010
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak, gereği görüşülüp düşünüldü:Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; ancak;Mahallinde yapılan keşifler sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında; dava konusu yerin 02.05.1990 tarihinde kesinleşen orman tahdidi ve 2/B uygulamasına göre orman sayılmayan yer, tarım arazisi olarak sınırlandırılmasına karşılık, 20.09.1988 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosunda orman vasfıyla Hazine adına tespiti yapılan 1102 nolu parselde kaldığının ifade edilmesine, orman idaresinin 04.03.2008 tarihli yazısı ekinde gönderilen Kadastro Komisyonu'nun 1102 nolu parsele bir kısım şahısların, bu parsele komşu parsellerin miktar fazlalıklarının ilgili bulundukları parsellerle tamamlanması için yaptıkları itirazlar üzerine verdiği 02.08.1988 tarih 653 nolu kararında ilgili parsellerin vergi ve tapu kayıtlarında 1102 nolu parselin mer'a veya sığır yolu olarak okunup bu nedenle zilyetlikle iktisapları mümkün olamayacağından, yine bir kısım itirazların da köydeki ormanlık sahanın belirtilmesi için tutulan orman tahdit zaptının paftalara işlenmesi neticesinde 1102 nolu parselin orman sahası içinde kaldığı anlaşıldığından, bu parselin sınırlarından dolayı yapılan itirazların reddine, tahdit ve tespitlerin aynen bırakılmasına karar verilip, bu karara karşı da dava açılmadığından 1102 nolu parselin tespitinin 20.09.1988 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılmasına, yine orman işletmesinin 26.12.2007 tarihli yazısında dava konusu 1102 nolu parselin orman sınırlandırma çalışmasında bir kısmının sehven orman sınır hattı dışında bırakıldığının, dava konusu yerin orman vasfı ile Hazine adına tapu kaydı bulunan 1102 nolu parselin daha sonra yapılan tahdit çalışmasında sehven orman sınır hattı dışında kalan kısmında bulunmakla beraber tapu sicilindeki durumun muteber olduğundan Maliye Hazinesi adına orman olarak yapılan vasıf tayinine itibar edilmesi gerektiğinin bildirilmesine, Kadastro Tespit Tutanağı'ndan 1102 nolu parselin de 725100 m2 olarak senetsizden orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tespitinin yapılıp tapu kaydının da iptal edilmemiş bulunduğunun anlaşılmasına göre, Kadastro Komisyonu kararında bahse konu orman tahdit zaptının da celbedilerek keşfe iştirak eden bilirkişilerden yeminleri verdirilerek orman idaresinin 26.12.2007 tarihli yazısı da dikkate alınıp sanık tarafından dava konusu yerle ilgili geçerli bir mülkiyet belgesi de ibraz edilmemiş bulunması karşısında suç tarihi de esas alınarak dava konusu yere ait olduğu bildirilen 1102 nolu parselin tapu kaydının geçerliliğini koruyup korumadığı hususunda ek rapor alınması, gerekirse mahallinde yeniden keşif yapılması suretiyle yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığının şüpheye yer vermeyecek şekilde tespitinden sonra sanığın hukuki durumunun tayini gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, müdahil idarenin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), 15.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.