MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiHÜKÜM : MahkumiyetMahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;Gereği görüşülüp düşünüldü;Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; Ancak:1) Mağdurun yaralanması sonucu yüzünde sabit iz kaldığına dair.... Devlet Hastanesince düzenlenen 26.09.2013 tarihli raporun hükme esas alınacak ölçüde yeterli olmaması nedeniyle, mağdurun tüm tedavi evrakları ve raporlarıyla birlikte en yakın Adli Tıp Kurumu'na sevkinin yapılarak, yaralanmasının yüzde sabit ize neden olup olmadığı yönünde yeniden raporunun aldırılmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesinin gerektiği gözetilmeden yetersiz rapora dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre de;2) Dosya kapsamına göre ilk haksız hareketin hangi taraftan geldiği hususunda taraflar arasında farklı beyanlar bulunduğu, olayın çıkış nedeni ve gelişimi üzerinde durularak sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılmaması,3) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde belirilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA; 09.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.