MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiHÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanıkların katılan ...'ü kemik kırığı oluşacak şekilde kasten yaralama eyleminden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sanıkların ertelenen uzun süreli hapis cezalarının 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanması hapis cezasının kanuni sonucu olup infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün isteme uygun ONANMASINA, 2) Sanık ...'ın katılan ...'u yüzde sabit iz oluşacak şekilde kasten yaralama eyleminden kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; a)Yerleşik Adli Tıp uygulamalarına göre yaralama eyleminin yüzde sabit ize neden olup olmadığının olay tarihinden itibaren en erken altı ay sonra yapılacak muayene ile tespit edilmesine göre katılan ...'un yaralanmasına ilişkin kati raporun olaydan yaklaşık dört ay sonra, 04/05/2010 tarihinde düzenlendiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile hüküm kurulması, b) 5237 sayılı TCK’nin 53/3. maddesine göre TCK’nin 53/1-c maddesinde yer alan velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri ile ilgili hak yoksunluğunun sadece kendi altsoyu üzerinde şartla tahliye tarihine kadar uygulanabileceği gözetilmeden, kurulan hükümlerde yazılı şekilde tüm kişiler için velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin şartla tahliye tarihine kadar uygulanabileceğine karar verilmesi, ./..Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca isteme uygun BOZULMASINA, 18/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.