Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak gereği görüşülüp düşünüldü;Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, Ancak;Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, dava konusu evin yapıldığı yayla sahasının hava fotoğrafları, memleket haritası ve amenajman planında açıklık alan olarak gösterildiği, kadim yayla evleri, camii, mezarlığı ve yolları mevcut bulunduğu bildirilmesine rağmen aynı raporda bu yerin orman kadastro yönetmeliğinin 23/A maddesi ile 6831 sayılı Orman Kanununun 3373 sayılı Yasayla değişik 1. maddesi gereğince orman sayılan yerlerden olduğunun belirtilmesine göre, daha sağlıklı bir sonuca varabilmek için öncelikle suç konusu yerde arazi kadastrosu yapılıp yapılmadığı sorulup yapılmış ise buna ilişkin harita ve tutanaklar getirtilerek memleket haritası, hava fotoğrafları, orman amenajman plan ve haritalarının birlikte uygulanması suretiyle konusunda uzman orman mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetiyle mahallinde yeniden keşif yapılıp suça konu yerin orman olup olmadığı, geçmiş zaman süresi içinde ormandan kazanılıp kazanılmadığı, ormandan kazanılmış ise, bitki örtüsü tahrip edilmiş olsa bile salt toprağın 6831 sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince orman sayılması gerekeceği, yayla niteliğinden kaldığının tesbiti halinde eylemin TCK.nun 513. maddesi çerçevesinde mütalaasının mümkün olduğu da dikkate alınıp sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken bu yönden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş müdahil ile o yer C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı (BOZULMASINA), 21/09/2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.