Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1072 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 6964 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiHÜKÜMLER : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1)Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde; Lehe yasa hükümlerinin uygulanması talebi bulunmayan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nin 50. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunmaması; mahkemece "yeniden suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde kanaat oluşmadığı" şeklindeki gerekçeyle 5237 sayılı TCK'nin 51.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş olmasına göre, 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesinin subjektif şartının somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmakla, CMK'nin 231.maddesinin ayrıca tartışılmamasında bir isabetsizlik bulunmaması nedenleriyle tebliğnamenin belirtilen hususlardaki 'bozma' istemli görüşüne iştirak edilmemiştir. Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına karar verilirken, 5237 sayılı TCK'nin 53/1-c maddesinde belirtilen hakları kendi altsoyu üzerinde koşullu salıverilme tarihine kadar, kendi altsoyu dışındakiler bakımından hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar kullanamayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de, bu husus Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile oluşan yeni hukuki durum da gözetilerek infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 2)Sanık hakkında cinsel taciz suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde; Lehe yasa hükümlerinin uygulanması talebi bulunmayan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK'nin 50. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmasında zorunluluk bulunmaması; mahkemece "yeniden suç işlemeyeceği yönünde mahkememizde kanaat oluşmadığı" şeklindeki gerekçeyle 5237 sayılı TCK'nin 51.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiş olmasına göre, 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesinin subjektif şartının somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmakla, CMK'nin 231.maddesinin ayrıca tartışılmamasında bir isabetsizlik bulunmaması nedenleriyle tebliğnamenin belirtilen hususlardaki 'bozma' istemli görüşüne iştirak edilmemiştir. a) Mağdur ve sanığın aşamalardaki beyanları ile mahkemenin kabulüne göre,sanığın olay tarihinde yolda yürümekte olan mağdurun arkasından gelip poposuna parmak atma şeklinde gerçekleştirdiği ani nitelikte, devamı bulunmayan, kesik biçimdeki eyleminin 5237 sayılı TCK'nin 102/1. maddesinde düzenlenip sarkıntılık düzeyinde kalan basit cinsel saldırı suçunu oluşturduğu hükümden sonra 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile anılan maddede değişiklik yapıldığı, 5237 sayılı TCK'nin 7. maddesinin ikinci fıkrasındaki "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek, lehe olan hükmün, önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi gerekirken suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde cinsel taciz suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; b)5237 sayılı TCK'nin 105/1. maddesindeki cinsel taciz suçunun takibinin şikayete bağlı olduğu, mağdurun mahkemedeki beyanında sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği anlaşılmakla, mahkemece sanıktan vazgeçmeyi kabul edip etmeyeceği sorularak, sanığın şikayetten vazgeçmeyi kabul etmesi durumunda 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi gereğince düşme kararı; vazgeçmeyi kabul etmediği taktirde ceza verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken, bu hususların gözardı edilerek yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, c)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas- 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinde belirtilen hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydı ile 6723 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 08/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.