Tebliğname No : 4 - 2013/257124MAHKEMESİ : Gaziantep 4. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/01/2011NUMARASI : 2010/581 (E) ve 2011/3 (K) Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Sanığın, kardeşi olan müşteki F..T.. A..'yı silahtan sayılan şişle yaraladığı olayda TCK'nin 86/3-a maddesi uyarınca sanığa verilen cezada attırım yapıldığı ayrıca eylemin silahla işlenmesi nedeniyle TCK'nin 86/3-e maddesi uyarınca artırım yapılamayacağı ancak bu husunun birden fazla nitelikli halin aynı olayda birleşmesi nedeniyle temel cezayı tayin ederken mahkemece göz önünde bulundurulabileceği,sanık hakkında alt sınırdan tayin edilen ceza miktarına yönelik aleyhe temyizin bulunmadığı gözetildiğinde tebliğnamenin bu yöndeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1)Sanığın atılı suçları kabul etmemesi, müşteki Hasan'a ait doktor raporunda yaralamaya ilişkin bulguların bulunmaması karşısında, olayın hem müştekisi hem de tanıkları olan mağdurlarının dinlenip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik kovuşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)Müşteki F..T.. A..'nın, soruşturma aşamasındaki ifadesinde; kardeşi olan sanığın babaları olan diğer müşteki H.. K..'ı şiş ile yaralamak istediği sırada kendisinin aralamak için araya girdiğinde şişin eline batması sonucu yaralandığını söylemesi, müşteki Hasan'ın da bu beyanla uyumlu anlatımda bulunması karşısında, sanığın müşteki F..T..A..'ya yönelik eylemini olası kast ile işleyip işlemediği ve hakkında TCK'nin 21/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 3)Sanığın tekerrüre esas alınan sabıka kaydının denetimli serbestlik tedbiri içerdiğinin anlaşılmasına göre, bu ilamının onaylı örneği getirtilerek incelenip sonucuna göre mükerrilere özgü infaz rejiminin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 4)Sanığın, TCK’nin 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, 12.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.