Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9975 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6999 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesi ile; davalının davaya konu işyerinde ticarethane statüsü ile abone olduğunu ancak elektrik kullanım bedeli nedeni ile tahakkuk ettirilen fatura bedeli ödemediğini iddia ederek fatura tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili dilekçesi ile; bahsi geçen işyerini kiralamışken elektrik kullanmadığını, 31.12.2008 tarihinde işyerini kapattığını, bu tarihten sonra işyerini kullanan dava dışı .... isimli şahsın müvekkilinin imzasını taklit ederek abonelik sözleşmesi yaptığını, borçtan sorumlu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; İtirazın iptali davasının reddine, İcra Takibinde asıl alacak gösterilen 3776,10 TL nin %40 ı olan 1510,44 TL inkar tazmitanın davacıdan alınıp davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin aşağıda açıklanan bendler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.1- Davacı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Davalı yararına kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için İİK'nun 67/2.maddesi gereğince davacı alacaklının takipte haksızlığının tesbiti yeterli olmayıp ayrıca kötüniyetinin de sabit olması gerekir. Mahkemece kötüniyetin ispatına ilişkin bir gerekçe gösterilmeden davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi ayrıca davalı vekilinin bu konuda talebi de bulunmamasına rağmen HUMK.nun 74.maddesine (HMK 26.md) aykırı olacak şekilde %40 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.2- Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden; Mahkemece davanın reddine karar verilmesine rağmen, kendisini vekille temsil ettiren davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 12.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.