MAHKEMESİ : KÖYCEĞİZ ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİTARİHİ : 14/11/2013NUMARASI : 2013/49-2013/338Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davada, daha önce hükmedilen yoksulluk nafakasının üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçtiği belirtilerek, 200 TL'den 400 TL'ye çıkartılması talep edilmiştir.Davalı cevabında, talebin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmü davalı temyiz etmektedir. Dava konusu uyuşmazlık, davacı kadın lehine hükmolunan yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir.Türk Medeni Kanununun 176/4.maddesi gereğince, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyeti gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir.Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamasına göre; nafaka alacaklısı kadının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir ve giderinde, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Somut olayda, davacının evhanımı olduğu, kızı ile birlikte oturduğu 300 TL kira ödediği, babasından dolayı 353 TL ölüm aylığı aldığı, davalının ise kendi evinde oturduğu ve 1.125 TL emekli maaşı aldığı anlaşılmıştır.Öyle ise mahkemece, ilk yoksulluk nafakasına karar verildiği 2010 yılından dava tarihine kadar geçen süre, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile geçim ihtiyaçları, nafakanın niteliği ve hakkaniyet ilkesi ile ÜFE endeks artış oranları gözetildiğinde, artırılan miktarın fazla olduğu kabul edilerek, daha uygun miktarda artış yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yüksek oranda nafaka artışına karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.