MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı ... vekili dava dilekçesinde; davalı ... Belediye Başkanlığı tarafından müvekkili aleyhine elektrik kullanım bedelinin tahsili istemli icra takibi başlatıldığını belirterek; müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. 25.12.2008 tarihli ıslah dilekçesinde ise; yargılama devam ederken davalının icra alacağını tahsil ettiğini belirterek; müvekkilinden tahsil edilen 60.880,00 TL'nin davalıdan istirdadı ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın icra takibine itiraz etmeyerek borcu kabul ettiğini ve 56.000,00 TL ödeme yaptığını belirterek; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; 42.823,44 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık; belediyeler aras??ndaki menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.Bir hak üzerinde uyuşmazlığa düşmüş olan iki tarafın anlaşarak, bu uyuşmazlığın çözümlenmesini özel kişi veya kişilere bırakmalarına ve uyuşmazlığın bu özel kişi veya kişiler tarafından incelenip karara bağlanmasına tahkim denir. Kural olarak taraflar bir uyuşmazlığın çözümlenmesi için hakeme başvurmaya mecbur değildirler. Ancak bazı hallerde bir uyuşmazlığın çözümlenmesi için hakeme başvurmak zorunludur ki; buna zorunlu tahkim denir. Tahkimin hangi hallerde zorunlu olduğu, özel bir kanun hükmü ile belirlenir. Mecburi tahkim hallerinden birinin düzenlendiği 3533 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince; genel, katma ve özel bütçelerle yönetilen daireler ve belediyelerle, sermayesinin tamamı devlete veya belediyelere yahut özel idarelere ait olan daire ve müesseseler arasında çıkan uyuşmazlıklardan adalet mahkemelerinin görevi içinde bulunanlar o kanunda yazılı tahkim usulüne göre çözümlenir. Bu bağlamda eldeki davada taraflar, 3533 Sayılı Kanunun 1. maddesinde gösterilen kuruluşlardan olup, uyuşmazlığın "Hakem" sıfatı ile çözümlenmesi gerekmektedir. O halde mahkemece, tarafların sıfatı gözetilerek sözü edilen yasa hükmü uyarınca uyuşmazlığın hakem sıfatı ile çözümlenmesi gerektiği gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden (hakem sıfatıyla bakılması gerektiğinden) reddine karar verilmesi gerekirken; işin esasına girilmek suretiyle talebin genel hükümlere göre incelenip sonuca bağlanması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.