Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9900 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 16640 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : DENİZLİ 1. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 20/06/2014NUMARASI : 2013/511-2014/455Taraflar arasındaki ziynet eşyası alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili, dava dilekçesi ile; tarafların boşandıklarını,evlilikleri sürer iken Almanya'da yaşadıklarını, davacıya ait ziynetlerin davalı adına kiralanan kasada saklandığını, Türkiye'ye izne gelirken davacının ziynetleri getirmek istediğini, davalının gümrükte sorun olur diye kabul etmediğini; Türkiye'ye geldiklerinde de, davalının davacıyı dövdüğünü, davacının bir daha Almanya'ya dönemediğini ileri sürerek; ziynetlerin aynen iadesine, mümkün değil ise infaz tarihindeki tutarının faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, cevap dilekçesi ile; davacının, takıları yanında götürdüğünü savunarak; davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulüne, her biri 20 gr ağırlığında adedi 1.580,00 TL değerinde toplam değeri 15.800,00 TL değerinde 22 ayar 10 adet burma bilezik, 1 adet 13 gr ağırlığında 1.027,00 TL değerinde 22 ayar düz bilezik, 1 adet 15 gr ağırlığında 1.010,00 TL değerinde 14 ayar beşi birlik zincirin, 1 adet 2.900,00 TL değerinde beşi birlik, 1 adet 40 gr ağırlığında 2.760,00 TL değerinde 14 ayar set, 1 adet 150,00 TL değerinde saat, her biri 148,00 TL değerinde toplam değeri 1.480,00 TL değerinde 10 adet küçük altın, 1 adet 5 gr ağırlığında 395,00 TL değerinde 14 ayar alyans, 1 adet 6 gr ağırlığında 499,00 TL değerinde 14 ayar yüzüğün davacıya aynen iadesine; mümkün olmadığı takdirde, bedelleri toplamı olan 26.021,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, HUMK.'nun 74.maddesinde; "Kanunu Medeni ile muayyen hükümler mahfuz olmak üzere hakim her iki tarafın iddia ve müdafaalarıyla mukayyet olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez. Tahakkuk edecek hale göre talepten noksan ile hüküm caizdir" düzenlemesi bulunduğu gibi; HMK.'nın 26.maddesinde de; "Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlıdır, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez" düzenlemesi yeralmaktadır.Hakim, davacının talebi ile bağlı olup, bu talepten fazlasına karar veremez. Bunun gibi, hakimin talepten başka bir şeye de hüküm vermesi yasaktır. Buna karşılık, mahkeme yapılan tahkikat sonunda gerçekleşecek duruma göre talepten noksanına hüküm verebilir.Kural bu olmakla birlikte, bu kuralın bir takım istisnaları vardır. Bunlar; kamu düzenine ilişkin haller (örneğin, babalık davası, velayetin ve kişisel ilişkinin düzenlenmesi gibi); davalının, davacının davasını değiştirmesine ya da genişletmesine muvafakat etmesi; tenkis davasında, dava dilekçesinde gösterilen miktardan fazlasına karar verilebilmesi (26.5.1965 gün ve 1965/2-781-223 sayılı Hukuk Genel Kurulu kararı); davacının, talep sonucuna zımnen dahil olan talepleri hakkında da karar verilebilmesi; kanunen talepten başka bir şeye hüküm verilebilmesinin mümkün olduğu durumlarda, (örneğin, boşanma davasında ayrılığa hükmedilebilmesi) talepten başka bir şeye hüküm verilebilmesi şeklinde sıralanabilir (Prof.Dr.Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6.Baskı 2001, Cilt 3, Sayfa 3081 vd.).Davacı talebinin aşılıp aşılmadığı ise; öncelikle, dava dilekçesi ve aşamalarda varsa, ıslah dilekçelerinin kapsamıyla belirlenebilir.Somut olayda; davacının, dava dilekçesinde harca esas değeri 24.760.00..- TL olarak gösterdiği, bu miktar üzerinden peşin harç ödeyerek ziynet eşyalarının aynen ya da bedelinin iadesi için eldeki alacak davasını açtığı; dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı, ıslah dilekçesi sunarak talep sonucunu artırmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece; talep ile bağlı kalınarak, hüküm oluşturulması gerekirken; talebi aşar şekilde " ... aynen iade mümkün olmadığı takdirde toplam bedel olan 26.021,00 TL'nin yasal faizi ile ödenmesine ..." şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.