Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9881 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8793 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili 9.10.2010 tarihli dava dilekçesiyle; davalının 5283 sayılı kanun uyarınca davacı kurumda çalışmaya başladığını 2006, 2007, 2008 yıllarında ödenen fark tazminatlara döner sermaye katkı paylarının dahil edilmemesi sonucu fazladan ödeme yapıldığını fazladan yapılan ödemenin iadesi konusunda davalıya yapılan tebligata rağmen iade edilmeyen 2.620,79 TL 'nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; zamanaşımı ve esastan davanın reddini dilemiş, Mahkemece, idarenin inceme rapor tarihinin 21.7.2009 olması, davalıya ödeme yapmak üzere tebligat yaptığı 24.07.2009 tarihinde sebepsiz zenginleşmeyi öğrenmiş sayılacağı, bu durumda bir yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm, süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Verilen hüküm dairemizin 19.01.2012 tarih 2011/17544 E.- 2012/1140 K.sayılı ilamıyla davada, davalıya yapılan ödemenin daha önce bu yolda alınmış bir idari karara dayandığı iddia ve ispat edilmiş değildir. Ödemenin hatadan kaynaklandığı kabul edilmektedir.Bu durumda herhangi bir şart tasarrufuna dayanmayan salt hatalı ödemenin Borçlar Hukukunun sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde isteneceği kabul edilmiştir.Borçlar Kanununun 66.maddesi gereğince, "Haksız surette mal iktisabından dolayı ikame olunacak dava, mutazarrır olan tarafın verdiğini istirdada hakkı olduğuna ıttıla tarihinden itibaren bir sene ve herhalde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren on senenin mururiyle sakıt olur." Bu madde hükmü gereğince, sebepsiz zenginleşmede zamanaşımının başlangıcı zarar görenin verdiğini geri almaya hakkı olduğuna ıttıla tarihi olup, resmi kurumlarda ise bu zamanaşımının başlangıcı dava açmak üzere emir vermeye yetkili makamın öğrenme tarihi olarak kabul edilmiştir.Öyle ise,Mahkemece dava açmaya yetkili makam olan.... Bakanlığının iddia edilen fazla ödemeyi öğrendiği tarih tam olarak belirlenmeli ve buna göre BK.66.maddesine göre 1 yıllık zamanaşımı süresi geçmiş ise davanın zamanaaşımı yönünden reddi, zamanaşımı süresi geçmemiş ise davanın esasına girilerek .....Bakanlığının mevzuatını iyi bilen uzman bilirkişi yada bilirkişi kurulu aracılığı ile inceleme yaptırılarak fazla ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile temerrüt tarihinin zamanaşımının başlangıcına esas alınarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır denilerek bozulmuş, mahkemece; daire bozmasına uyularak, dava açmaya yetkili makam olan davacının zarar ve faili 29.07.2009 tarihinde öğrendiğini belirterek, 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduktan sonra 09.11.2010 tarihinde açılan davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Somut olayda; dava açmaya yetkili makam, ... Defterdarlığı (Muhakemat Müdürlüğünün) 1437 sayılı ve 04.11.2010 tarihli yazı ile öğrendiği anlaşıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.