MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİTaraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, kurum çalışanı olan davalıya haksız ve fazladan döner sermaye katkı payı ödendiğini beyan ederek fazla ödenen 2373 TL. tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davalı savunmasında zamanaşımı itirazında bulunmuştur.Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir. Verilen hüküm Dairemizin 17.01.2012 tarih ve 2011/17551 E.-2012/811 K.sayılı ilamıyla, "Sebepsiz zenginleşmede; davacının geri alma hakkının, buna karşın davalının geri verme borcunun doğması, bunların malvarlıklarının birbirinin zararına ve yararına olmak üzere karşılıklı yoksullaşma ve zenginleşmelerine bağlıdır ve bunun doğal sonucu olarak da, kural olarak, bu geri alma hak ve borcunun doğum anı, sebepsiz zenginleşme ve yoksullaşma olgularının gerçekleştikleri andır. O halde, geri isteme hakkının kapsamı da kural olarak, anılan hak ve borcun doğduğu tarihten önce belirlenemez."Borçlar Kanununun 66.maddesi gereğince "Haksız surette mal iktisabından dolayı ikame olunacak dava, mutazarrır olan tarafın verdiğini istirdada hakkı olduğuna ıttıla tarihinden itibaren bir sene ve herhalde bu hakkın doğduğu tarihten itibaren on senenin müruriyle sakıt olur." Bu kanun hükmü gereğince zamanaşımının başlangıcı sebepsiz verme ya da sebepsiz zenginleşmeyi ödeme tarihi değil, zarar görenin verdiğini geri almaya hakkı olduğuna ıttıla tarihi olup, resmi kurumlarda ise bu zamanaşımının başlangıcı dava açmak üzere emir vermeye yetkili makamın öğrenme tarihi olarak kabul edilmiştir.Somut olayda, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı kurum muhasebe denetim elemanın 21.7.2009 tarihli raporu ile davalıya fazla ödeme yapıldığı tespit edilmiş, 24.7.2009 tarihli yazı ile de, bu durumun davalıya tebliğ edildiği görülmüştür. Mahkeme tarafından yanılgılı değerlendirme ile, 24.7.2009 tarihi, davacının zarar ve faili öğrenme tarihi olarak kabul edilerek zamanaşımı bu tarihten itibaren başlatılmıştır.Öyle ise mahkemece, yukarıdaki ilke ve esaslar gözetilerek öncelikle, davacı idarede dava açma konusunda olur vermeye yetkili makam tespit edilerek, bu makamın zarar, fiil ve failin öğrenme tarihinin belirlenip, öğrenme tarihinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı belirlenerek, bu süre dolmuş ise, davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi, gerekmektedir. Zamanaşımı itirazının reddi halinde ise uzman bilirkişi incelemesi yapılarak davalıya haksız ve fazladan döner sermaye katkı payı ödenip ödenmediği tesbit edilip, sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekir, denilerek bozulmuş, mahkemece; bozmaya uyularak dava açmaya yetkili makam olan davacının zarar ve faili 29.07.2009 tarihinde öğrendiğini belirterek, 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduktan sonra 09.11.2010 tarihinde açılan davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Somut olayda; dava açmaya olur için yetkili makamın, ... Defterdarlığı (Muhakemat Müdürlüğünün) 1304 sayılı ve 28.09.2010 tarihli yazı ile öğrendiği anlaşıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddi doğru görülmemiş olup, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmektedir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.