Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 987 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16670 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : İZMİR 16. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 11/06/2013NUMARASI : 2012/824-2013/448 Taraflar arasında görülen yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada; yoksulluk nafakası alacaklısı olan davalının sigortalı olarak sürekli bir işte çalışmaya başladığı gerekçesi ile yoksulluğunun ortadan kalktığı belirtilerek; nafakanın kaldırılmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Mahkemece, davanın kabulü cihetine gidilerek; yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 176. maddesine göre; yoksulluğun ortadan kalkması halinde mahkemece nafaka kaldırılabileceği gibi, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması ya da azaltılmasına da karar verilebilir. Kural olarak asgari ücret düzeyinde sürekli ve güvenceli bir gelire sahip olunması yoksulluğu ortadan kaldırmaz. Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların İzmir 1. Aile Mahkemesi'nin 20.04.2011 tarih ve 2010/635 E.- 2011/378 K.sayılı ilamı ile boşandıkları; davalı kadın lehine aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davalının asgari ücretle ağabeyine ait işyerinde sigortalı olarak çalıştığı, aylık 978 TL geliri bulunduğu; davacının ise emekli öğretmen olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, her ne kadar davalının işe girdiğinden bahisle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş ise de; davalının aylık kazancının günümüz koşullarında davalının geçinmesine yetip yetmeyeceği tartışılmamıştır. Zira davalının, davacıdan aldığı 300,00 TL yoksulluk nafakası ile geçinmesi günümüz ekonomik koşullarında mümkün değildir. O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde tarafların ekonomik ve sosyal durumları incelenerek yoksulluk nafakasının kaldırılması şartlarının incelenmesine, oluşmaması halinde ise MK. 6.maddesine dayanılarak hakkaniyete uygun bir miktara indirilmek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulü cihetine gidilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.