Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9861 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17377 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İSKENDERUN 2. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 18/03/2014NUMARASI : 2013/286-2014/168Taraflar arasındaki ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı vekili dilekçesinde;davacıya ait ziynet eşyalarının davalı tarafından alınıp nakde çevrildiğini ve harcandığını belirterek, (ziynetleri ayrıntılı olarak sayarak) aynen, iadesine mümkün değilse dava tarihi itibari ile bedelleri olan 1.000TL'nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davacı taraf dava dilekçesinde talep ettiği bedeli ıslah ile 34.529TL'ye yükseltmiştir.Davalı vekili;davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile, "...davaya konu 32 adet çeyrek altın, 3 adet yarım altın, 20 adet 10'ar gr ağırlığında 22 ayar bilezik, bir adet 22 ayar altın set, 1 adet çeyrekli bilezik, 4 adet 22 ayar yüzüğün davalı tarafından davacıya aynen iadesine,iadenin mümkün olmaması halinde ise toplam bedelleri 34.529 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,toplam tazminat bedelinin 1000 TL kısmına dava tarihinden itibaren, 33.529 TL kısmına ise ıslah tarihi olan 11/02/2014 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine ..." şeklinde karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Dava;düğünde takılan takılan ziynet eşyalarının aynen, bunun mümkün olmaması halinde değerinin nakden davalıdan tahsili istemine ilişkindir.Bir hükmün neleri içermesi gerektiği HMK’nın 297. maddesinde tek tek sayılarak ayrıntılı biçimde gösterilmiştir. Buna göre hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Bu şekilde dava sonunda mahkemenin kimin lehine, kimin aleyhine karar verdiği, davacının talebinin ne kadarının kabul edildiği, davalının neye göre mahkum edildiği tereddütsüz şekilde anlaşılmalıdır. Biçim koşullarının getiriliş amacı, hükmün açıklığı ve anlaşılırlığı kadar infaz kabiliyetini de sağlamaktır. Aksi hâl, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır ve dava içinden yeni davaların doğmasına neden olur. İİK'nun 24/4.maddesi gereğince; aynen iadeye karar verilmesi halinde iade edilecek eşyaların cinsi, niteliği, özellikleri, gram ağırlığı vb. gibi özelliklerinin ayrıntılı belirtilmesi gerekir.Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler gereğince ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmişse, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin gram ve ayarları açık olarak yazılmalıdır.Hükümde bir adet 22 ayar altın set, 1 adet çeyrekli bilezik, 4 adet 22 ayar yüzüğün iadesine karar verilmiş ancak gramları yazılmamış.Bu husus doğru görülmemiştir.Ayrıca mahkeme kararında,dava tarihi 16.03.2012 olduğu halde 02.05.2013 olarak yazılması doğru görülmemiştir.Hal böyle olunca mahkemece; hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin hükümde ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakkın infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken,aynen iadesine karar verilen ziynet eşyalarından bir kısmının gramları yazılmayarak HMK'nın 297. maddesine aykırı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.