MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİTARİHİ : 20/11/2012NUMARASI : 2011/20-2012/715Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK.nun 438.maddesinde öngörülen duruşma sınırı 01.01.2012 tarihinden itibaren 17.220 TL'ye çıkarılmıştır.Temyize konu edilen kararda dava değeri, duruşma sınırının altındadır.Bu nedenle duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteğinin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:Davacı vekili dava dilekçesinde davalının elektrik faturalarını ödemediğini,başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini istemiştir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.09/11/1995 tarih, 22458 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Tarifeleri Yönetmeliğinin 26.maddesine göre; aboneliğinin başlangıç tarihinin sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarih olduğu, başka bir yere taşınacak abonenin taşınma tarihinden en az bir hafta önce şirkete yazılı olarak başvurarak sayaç değerinin okunmasını istemek zorunda olduğu, bir hafta içinde sayaç değeri belirlenmediği takdirde abonenin bildiriminin esas kabul edileceği, 38. maddeye göre idarenin faturalama dönemlerinde abone sayacının kaydettiği değeri mahallinde ve zamanında okuyarak faturalamaya esas olacak şekilde kayda geçirilmesinin esas olduğu, 50.maddeye göre fatura bedeli son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde (20) gün içerisinde Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebligat yapılacağı, “bu tebligattan sonra fatura bedeli (10) gün içinde ödenmediği takdirde abonenin elektriği kesilir” hükmü getirilmiştir.25/09/2002 tarihli ve 24887 sayılı Resmî Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24.maddesine göre; zamanında ödenmeyen borçlar başlığı altında “müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir” şeklindedir.01/03/2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24/2. maddesine göre, “müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması hâlinde nihai tüketicilere enerji tedarik eden lisans sahibi şirketlerin bildirimi üzerine en az (5) iş günü içerisinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilir” söz konusu durum (2) gün içerisinde dağıtım şirketi tarafından ilgili tedarikçiye bildirilir.09/11/1995 tarihli Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ve 01/03/2003 tarihli Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili hükümleri gereğince zamanında ödenmeyen faturalardan dolayı elektriğin kesilmesinin amir hüküm olduğu anlaşılmaktadır.Somut olayda; davalı, davacının elektrik abonesidir. Davacı kurum, 2008 yılı 7, 9, 10, 11, 12, 2009 yılı 1.dönem arasındaki normal tüketim bedeli olan 13.631,95 TL asıl alacak, 1.623.36 TL gecikme zammı ve 292.04 TL KDV toplam 15.547.35 TL alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi başlatmıştır. Mahkemece bilgisine başvurulan elektrik mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen rapor doğrultusunda karar verilmiştir. Öte yandan davalı, aboneliğini iptal ettirmedikçe abonelik üzerinden tüketilen normal veya kaçak enerji bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte davalı kuruma karşı müteselsilen sorumludur.Davacının aylarca elektrik tüketim bedeline esas faturaların (davalı tarafından) ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği elektriği kesmemesi davacı açısından müterafik kusur teşkil etse de bu kusur tüketilen enerji bedelinin aslından davalının beraatını gerektirmeyeceği gibi tüketim bedeli olan ana borçtan hukukî sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz. Olsa olsa davalının (normal tüketim bedeli dışında) gecikme zammı ve işleyecek yasal faizden kusur oranında indirim gerektirir. Aksine düşünce davalının sebepsiz zenginleşmesine yol açar.Mahkemece öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında bir bilirkişiye tevdi ile dava konusu alacak döneminde yürürlükte bulunan elektrik tarifelerinin ilgili maddeleri uyarınca; davalının normal tüketim bedelinin aslından (ana borçtan) her halükarda sorumlu olduğu, Yönetmelik ve taraflar arasında imzalanan 03/07/2008 tarihli Elektrik Satışına Dair Abonman Sözleşmesinin ilgili maddeleri gereğince elektriğin kesilmesi gereken tarihin belirlenmesi bu tarihe kadar olan borcun tamamının hesap edilmesi, bu tarihten sonraki dönem için ise davacının elektriği kesmemesinin kendisi için müterafik kusur teşkil edeceği ve bununda ancak davalı için gecikme zammı ve faizden indirim (%50) sağlayacağı nazara alınarak rapor alınmak suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.