Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 9854 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5196 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİDAVACI-BİRLEŞEN DAVA DAVALISI : ... VEK.AV. ...DAVALI-BİRLEŞEN DAVA DAVACISI : ... VEK.AV. ...Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının artırım ı(asıl dava), yoksulluk nafakasının kaldırılması (birleşen dava) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine,birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-birleşen dava davalısı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Y A R G I T A Y K A R A R IDavacı - birleşen dava davalısı dilekçesinde, ... Aile Mahkemesi'nin... karar sayılı ilamı ile davacı için 210 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, aradan geçen sürede takdir edilen nafakanın ihtiyaçları karşılamada yetersiz kaldığını, davacının maddi anlamda kendisine destek olan babasını da kaybettiğini, bu nedenle yoksulluk nafakasının 750,00 TL ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı- birleşen dava davacısı dilekçesinde; açılan davayı kabul etmediğini, davanın reddi ile davacıya vefat eden babasından taşınmazlar kaldığını, bu taşınmazlardan kira geliri elde ettiğini, bu nedenle davacı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.Mahkemece; asıl davanın reddi, birleşen davanın kabulü ile davacı-birleşen dava davalısı lehine hükmedilen aylık 210 TL'lik yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş,hüküm davacı-birleşen dava davalısı tarafından temyiz edilmiştir.Asıl dava, yoksulluk nafakasının artırılması; birleşen dava ise yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir..... nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası ...’in yayınladığı ... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.Bununla birlikte, TMK. 175.maddesi hükmü gereğince; boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Müteakip 176/4.maddesine göre ise; “Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir”../..-2-Aynı şekilde 331.madde uyarınca; “Durumun değişmesi halinde hakim istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır”.Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemelere göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu gerektirmesi gerekmektedir.Davacı; yukarıdaki yasa hükmü gereğince; davalının yoksulluğunun zail olduğu iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını veya indirilmesini istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik kararlarında "asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması" yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmediği gibi asgari ücretin üzerinde gelire sahip olunması da yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemiştir. (...sayılı kararları). Bu durumda ancak nafakanın miktarını tayinde etken olarak dikkate alınmalıdır.Somut olayda; tarafların .... Mahkemesi'nin ... karar sayılı ilamı ile boşandıkları, boşanma neticesinde davalı lehine aylık 210 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, davacı-birleşen dava davalısı kadının boşanma dava dosyasında asgari ücretle çalıştığı bu davanın açıldığı tarih itibariyle emekli olup, aylık 1.076.18 TL aylık aldığı, davalının ise kıdemli albay emeklisi olduğu, aylık 4.200 TL civarı gelirinin olduğu,... şehirde taşınmazı olduğu tespit edilmiştir. Ancak mahkemece, davacının vefat eden babasından kendisine intikal eden taşınmazlar olup olmadığı, bu taşınmazlardan aldığı kira gelir miktarı ile babasından yetim aylığı alıp almadığı, alıyorsa ise almış olduğu aylık maaş miktarı araştırılmamıştır. O halde, mahkemece davacı-birleşen dava davalısı kadının vefat eden babasından kendisine intikal eden taşınmazlar olup olmadığı, bu taşınmazlardan aldığı kira gelir miktarı ile yetim aylığı alıp almadığı, alıyorsa ise almış olduğu aylık maaş miktarı ayrıntılı bir şekilde araştırılıp tespit edilmesinden sonra, yukarıdaki ilkeler de gözönünde tutularak varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,23.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.