Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9850 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7519 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ.Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, internet ortamında satışa sunulan aracın satın alınması hususunda anlaşma üzerine ... 26. Noterliğinin 11.01.2005 tarih ve 1097 sayılı sözleşme düzenlendiği, çalıntı aracın sahte ruhsat, nüfuz cüzdanı ve vekalet ile satışın yapıldığının araca el konulması ile anlaşıldığı ileri sürülerek, sahte vekaletname düzenleyen ... Noterliği, satış işlemi yapan ... 26. Noterliği ile... Noterliği başkatibi davalıların sorumlu olduklarını, gerekli özen gösterilmesi halinde çalıntı araç alınmasına yol açılmamış olacağı gerekçesi ile 22 507,00 TL tazminatın tahsili istenilmiştir.Davalılar, üçüncü kişinin eylemi ile illiyet bağının kesildiğini, sahte olduğu ileri sürülen belgelerin sahteliğinin anlaşılamayacağı gibi araç satın alan davacının motor şase no ile ruhsattaki şase noyu karşılaştırması halinde aracın çalıntı olduğunu anlayabileceğinden bahisle davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, eylem ile zarar arasında illiyet bağı kurulamadığı gerekçesi ile koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.Noterlik Kanununun 162. madde hükmü gereğince Noterlerin zarardan sorumlu olmaları için kusur aranmayacağı tartışmasızdır. Başka bir ifade ile tüm kusursuz sorumluluk hallerinde olduğu üzere, zarar gören, davalıların kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Kusursuz sorumluluğun kusurlu sorumluluktan tek farkı budur. Ancak, kusursuz sorumluluk hallerinde illiyet bağının bulunması durumunda zararın tazmini gerekecektir. Üçüncü kişinin veya zarar görenin ağır kusuru ile beklenmeyen bir halin varlığı durumunda uygun illiyet bağı kesilmiş ise zarardan sorumluluk söz konusu olmayacaktır. Aksi halde risk veya şart nazariyesi öne çıkacak ve zararın varolduğu her halde, kusursuz sorumlu olanın sorumluluğu yoluna gidilecektir ki böyle bir sonuç hukukumuzda kabul edilmemiştir.Somut olayda, dava konusu aracın... plakalı ve 13.05.2003 tarihinde çalınan araç olduğu, bu araca ait bilgilerin ... ve... isimlerini kullananlar tarafından... Noterliğinden alınan sahte vekalet ile ...plaka takılmak suretiyle ... Noterliğinde davacı ...'e satışının sağlandığı, bu durumun davacıya gönderilen mesaj ile anlaşılması üzerine ilgililer hakkında ceza yargılamasına başlanıldığı, Noter ve çalışanları hakkında görevi ihmal söz konusu olmadığından beraat kararı verildiği, kesinleştiği ancak sahte vekalet düzenleyen gerçek kişiler... ve ... hakkındaki sahtecilik ve dolandırıcılık nedeniyle yargılamanın devam ettiği anlaşılmaktadır.Somut olayda, dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre mahkemece, illiyet bağının üçüncü kişilerin eylemi ile kesildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, araç satış sözleşmesi ve dayanağı belgelerin aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığı açıklığa kavuşturulmadan hüküm kurulması isabetli değildir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 266. maddesinde; "mahkeme, çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz." düzenlemesi yer almaktadır.O halde mahkemece, öncelikle araç satış sözleşmesinin dayanağını oluşturan belgeler üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırarak; notere sunulan belgelerin aldatma yeteneği bulunup bulunmadığının saptanması gerekmektedir. Resmi işlem yapma görevini üstlenmiş olan davalıların daha üst düzeyde dikkat ve özen gösterme yükümlülüğü vardır. Kaldı ki, gerek vekaletname düzenlenmesi sırasında Seferihisar Noter çalışanının resimleri kontrol etmesi ve gerekse de satışı yapan ... 26. Noterliği çalışanının ruhsat ilişik kesme belgesindeki bilgileri kontrol etmesi durumunda gerçek bilgiler ile farklılık ve sahtelik saptanmış olacaktı. Her ne kadar, motor ve ruhsattaki şase no farklılığının davacı tarafından yapılacak inceleme ile anlaşılabileceği kabul edilse de, bu durum sadece zarardan bir miktar indirim yapma nedeni oluşturabilir.Mahkemece, açıklanan niteliği itibariyle bu yönlerde inceleme ve araştırma yapmaksızın üçüncü kişilerin eylemi nedeniyle illiyet bağının kesildiğinden bahisle, Noterlik Kanununun 162. maddesi ile düzenlenen ve Noterin çalışanının eyleminden kusursuz sorumlu olduğu dahi gözetilmeksizin yazılı şekilde davanın tümden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.