Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9847 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2208 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : ANKARA 6. AİLE MAHKEMESİTARİHİ : 30/09/2013NUMARASI : 2013/69-2013/1067Taraflar arasında görülen iştirak nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı(karşı davalı) vekili tarafından temyiz edilmiştir.Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:Davacı vekili dilekçesi ile; tarafların 02.12.2008 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, protokol uyarınca müşterek çocuk lehine aylık 250 TL iştirak nafakası ile bu nafakanın her yıl %20 oranında arttırılmasına karar verildiğini, anlaşma gereği nafakanın dava tarihinde 518 TL'ye ulaştığını, ancak müvekkilinin bu bedeli ödemekte zorluk çektiğini iddia ederek, 400 TL'ye indirilmesi ile yıllık artışın ÜFE'ye göre belirlenmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın reddini dilemiş, karşı dava ile de; halen ödenen 518 TL iştirak nafakasının çocuğun ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldığını iddia ederek, 1.000 TL'ye arttırılmasını talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davacının iştirak nafakasının indirilmesi talebinin reddine, karşı davada daha evvel hükmedilen 250,00 TL iştirak nafakasının 20/02/2013 tarihi itibariyle 650,00 TL ye yükseltilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, nafakanın her yıl TÜİK tarafından açıklanan ÜFE oranında artırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; TMK.nun 182. maddesine göre; boşanma kararı ile velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır.TMK.nun 330. maddesindeki düzenleme, nafaka miktarının çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçlerine göre belirlenir şeklindedir.TMK'nun 331.maddesi uyarınca da; durumun değişmesi halinde hakim nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırabilir.Somut olayda; davacı babanın işçi olup aylık ortalama 2.800 TL geliri olduğu, kendine ait evde oturduğu, davalı annenin ise öğretmen olup aylık ortalama 2.500 TL maaşının olduğu, annesine ait evde oturduğu, müşterek çocuğun ise 2007 doğumlu olup, ilköğretim 1.sınıf öğrencisi olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemece davacı babanın dava tarihinde ödemekte olduğu 518 TL'nin tespiti ile yetinilmesi gerekirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, çocuğun ihtiyaçlarına ve günün ekonomik koşullarına göre, yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.