Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 9847 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7919 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ.Taraflar arasında görülen vasiyetnamenin iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacılar dilekçelerinde; murisleri....'nin....Noterliğinin 21.02.1975 tarihli ve 544 sayılı vasiyetnamesinin ehliyetsizlik nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.Davalı vekili, hukuki mesnetten yoksun davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece; "muris tarafından düzenlenen vasiyetnamenin geçerli olabilmesi için gerekli olan ve TMK'nın 545. maddesinde yer alan şartları barındırdığı, davacı tarafın ehliyetsizlik iddiasını ispata yönelik herhangi bir resmi rapor ibraz edemediği, dinletmiş olduğu tanıkların da murisin zihinsel olarak sağlık sorununun bulunmadığını beyan etmeleri karşısında davacının bu iddiasını ispatlayamadığı, 65 yaş üstünde olan bir kişinin vasiyetname yapabilmesi için sağlık raporu aldırılması gerektiği yönünde yasal bir geçerlilik şartının da mevcut olmadığı anlaşıldığından davanın reddine" karar verilmiş, hüküm, davacılar vekili tarafından s??resinde temyiz edilmiştir.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, davacılar dilekçelerinde; vasiyetnamenin, mahfuz hisseye tecavüz amacıyla yapıldığını iddia etmektedirler.HMK'nun 33. maddesi uyarınca, dayanılan olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise hakime aittir.Dava dilekçesinde, mahfuz hisseye tecavüz bulunduğu belirtilerek işlemin iptali istenmiş olduğuna göre; tenkise ilişkin talep de bulunduğu gözönünde bulundurulmak suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.O halde, mahkemece; TMK'nun tenkise ilişkin hükümleri doğrultusunda ayrıca inceleme ve araştırma yapılarak sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 10.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.